Öğrencilik yıllarımda Türkçe derslerinde okuma parçaları vardı.Bunlar edebiyatın türlerine göre sınıflandırılırdı.Gezi yazıları O dönemde önemliydi.Çünki gezmek,görmek bu kadar kolay değildi.
Türk Edebiyatının en güzel nesirlerini yazan Falih Rıfkı Atay'ın gezi yazıları merakla okunurdu.O yıllarda yine şehircilik,plan,yenilenme,çevre düzenlenmesi yoktu henüz gündemimizde.

Okuma parçasında geçen"Londra'da yeni bir yol yapılırken ağaç varsa,yol güzerganı değiştirilir,yol uzar ama ağaç kesilmezdi"Bu söz bizim için değildi henüz.Şehirler tenha,yollar genişti.Ama ileride ne olacağını  düşünemedik.
Bu dar yollara en güzel misal.Nevşehir,şehirleşme başladığında çok geniş alan dururken dar bir yol tercihi ileriyi görmemekten başka birşey değildi.Yeni kurulan şehirde "şehircilik "diye bir kavram yoktu.

Oysa Atatürk;Ankara bozkırdan yeni bir şehir olmaya başlarken,Kızılay ve Ulus 'un genişliğini belirtti zaman muhendisler bile ne gereği var diye düşünmüşlerdi.

Zamanla şehirlerimiz genişledi.Heryer betonlaşmaya başladı.Bereket tarihi mekanlar koruma altına alındı.Yoksa kimse kültürel miras diye düşünmeden ranta çevirirlerdi.

Şehri hatırlatanda tarihi mekanlardı.Yakın zamanlarda Haydarpaşa Garı'nın çatısı tamir esnasında yandı.Akabinde Tren seferlerine son verildi.Bir zamanlar gurbete çıkan yol,bir başkalarına kavuşma hatırasını barındıran,zaman zaman Said Faik 'in hikayelerine konu olan bu mekan ne yapılacak?Bir ranta mı peşkeş çekilecek göreceğiz.
 
Bizim sözlüğümüzde olmayan Cultural heritage lugatimizde şöyle karşılık buldu"kültürel miras"Tarihi evrensel değerler bütünü. Biz gerçekten kültürel mirasımıza sahip çıkıyormuyuz?sanımıyorum,böyle bir şuur bile genelde yok.Oysa milletler ne kadar geriye gider,sanat eserlerine sahip çıkarsa kökleri o kadar uzar ve sağlam olur.

Songünlere medyayı işgal eden Taksim Gezi parkı'ndaki olaylar damgasını vurdu.Facebook gibi hızlı iletişim  (kontrolsüz) ile dünyanın gündemine oturdu.Yabancı basına göre olaylar;Taksim gezi parkında ki ağaçarın sökülmesi ve buranın bir yerine AVM lerin yapılmasıydı.Buna kaşı çıkan sivil toplum örgütleri ve polislerin göstericiler orantısız güç ile engel olmasıydı.Yabancı basın olayları böyle özetledi okur kitlesine.Türkiye büyük bir yara aldı bu konuda.

Haklı bir demokratik eylem sonunda provokatörlerin katılmasıyla yön değişti.Ağaçlar sökülmesin diyenlerin haklı tepkisi bir avuç  göstericinin ağaç sökmesi,kamu araçlarına zarar vermesi ile sonuçlandı.

Ne yazık ki "kültürel mirasımız"savunmasız kaldı.

( Kültürel Mirasımız başlıklı yazı M.Filizman tarafından 4.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.