Cürmümü biliyorum, ateş olsam ne yazar
Gücüm kendime yeter, ben canımı yakarım
Hayat dediğimiz yol, mevtana doğru uzar
Ardımda bıraktğım, her anımı yakarım

Söz sükuta dönüşür, dil lal olur karşında
Kainat yasta kalır, tufan kopar çarşında
Hedefin izi varsa, namludaki kurşunda
Kıskacında kaldığım, dört yanımı yakarım

Dayanmalı bu yürek, müptelasıdır cebrin
İrtihal olmuş beden, eşiğindedir kabrin
Kahırdan çatlamayan, hangi taşıdır sabrın
Geçmişi geleceği, bu günümü yakarım

Suskunluk halef oldu, çığlıkların yerine
İsyan düşmez lisana, kıyar kendi serine
Mukaddes duygularda, inerek en derine
Varlığıma hükmeden, sen yönümü yakarım

Pervaneyim hayatın, ışığına dönmüşüm
Çile yağmurlarının, sularıyla sönmüşüm
Kaderin sahnesinde, bir perdeye konmuşum
Pervasızca yarını, hem dünümü yakarım


Meltem Çiloğlu
München 25.01.2011

( “ Yakarım ” başlıklı yazı MELTEM tarafından 8.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.