Belki buluruz edasıyla isimler koyduk , göz ve gönül olacağına ümitlenerek, madde ve manayı ekledik üzerine...bulmak da önemli değildi belki elifi bulmak yolunda ölmeklik ne yakışırdı bilirdik. Gören gördüğünü hatırlamaz çoğunlukla bildik ya da bilmeye uğraştık. Başta görmek mi yoksa sondan gören mi önemliydi onu da bilmedik... Çar naçar yollardayız işte, belki güzel bir göz işin tılsımı bazen ağaç dalı bazen eşsiz bir güzellik bataklık da açan bir çiçek, karlar arasında kardelen bahar gelince çiğdem çiçeği; bazen şiddetli sıcak bazen fırtına boran yollardayız işte…

 Derin vadilerden geçtik fırtına vurdu yüzlerimize bahar çiçeği açmadan karlar yağdı başımıza, istedik istediğimizi bilmedik.

 Hep ıskaladı bizi dualar; bildik ki iyi niyetin söze dönüşmüş hali vakti yerinde değildi şaşırdık. Belli ki henüz pusatlanamamıştık  sevda sözlerini bildik, yine de göğsümüze kimsenin erişemeyeceği duyguları sarmaladık, küstük yolar boyu  neye küstüğümüzü bilmeden naz ehilliği nedir onu da bilmedi ki…

Ertelenmiş mükafatlar aleminde ışığın yandığını biliyordu gönül, sabırsız ve yorgundu; yollarda ışıklar yandı. Derin vadiler boyunca aceleden çıktık. Düşüncelerimiz öylesine hızlıydı ki Fırat suyu dar geliyordu hırçınlığımıza, dışlandık atıldık satıldık yollar ve yıllar boyunca… Boyun bükmedik lakin Elifi bulmak ümidi gökyüzünde en parlak Sitare’ydi umudumuza… Her şeyin bittiğini sızlandı gözlerimiz dolu yedik, bırakmaya azmettik nisyanımıza gebe kaldık. Bitti değimiz yollarda yandı yıldızların ışığı yerdeki çamurları gözümüze kör etti hep gökyüzüne bak dedi gaipten gelen sesler… Biz bıraktık o bırakmadı bizi . Korunduk neden korunduğumuzu bilmeden. Nedenler de dar geldi işte ufkumuza ;uykumuzu yitirdik güzeller rüyasında. Bir kıpırtı sardı ha bire yüreğimizi, durulmak bilmeyen denizdi çalkantılı... Narına düştüğümüzün darında sabahladık; belimiz iki büklüm. Halen yolardayız umut oldukça

Elif

Gül ve

Su

Yolunda harmanlanan bir ömürdü bizimkisi…

Işığın gönle değdiği yere doğru sağlam kararlı ve emin adımlarla dediğimiz yolculuğun girdabındayız şimdi. Elif ipine sarılmak lığımız boşuna değil. Can orada bulacak belki sevdiğini…

 

Ya açacak çiçekler ya büsbütün solacak.

Adımı attık ki tohum toprağa düştü…

 

05.05.2013

 

( Elif başlıklı yazı MustafaKILIÇ tarafından 5.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.