.

Yüce Yaratıcımız Evreni ve evrendeki her şey ile birlikte insanı da, bir ölçü ve denge üzerine yaratmıştır. Eğer herkes vazifesini gerektiği gibi yaparsa, kendisine bahşedilen bütün imkanları yerli yerine kullanırsa, kaliteli yaşamın ilkelerine zamanında uyar ve hırsızlarından da uzak durursa, dengeli, ölçülü, kaliteli ve sağlıklı bir hayatımız olacaktır. Kantarın topuzu kaçırılırsa, uzun vadede etkisini gösterecek olan zararların ilk başlardaki masumiyetine aldanılarak, meselenin ciddiyetinin kavranamaması, uzun vadede, bazen de kısa vadede patlama noktasına ulaşacaktır. Ne yazık ki, bazı insanlar zamanında yapılması gerekenleri yapmayarak, erteleyerek, biriktirerek, korkarak, bahane bularak, tembellik yaparak, esnek ve dinamik davranmayarak, beklenmedik bir zamanda kaliteli yaşam arabasının lastiğini patlatmaktadır. 

Bir havuza damlalar halinde akan bir suyun gideri yok ise, erinde gecinde bu havuz dolacak ve taşacaktır. Ancak dışarıdan bakıldığında havuz taşmadığı sürece veya taştığı görülmediği sürece, bazı aklı evveller, havuzun taşacağına asla inanmazlar veya inanmak istemezler. Havuzu dengede tutmak için en akılcı yol akan damlalara eşit olacak kadar gider yapılmasıdır. İşte o zaman havuz yıllarca dengede duracak ve asla patlama noktasına gelmeyecektir. Otomobil lastiklerinin de kullanılma sürecinde bir patlama noktaları vardır. Her ne kadar yeni lastiklerin kullanım süresi, 50 bin km. veya 4 yıl gibi görünse de, kullanılan yolun, şöförün, arabanın, yakıtının ve daha başka faktörlerin kalitesinin lastiklerin patlama noktası üzerinde çok büyük etkileri vardır. Taş veya çivi batması halinde yepyeni de olsa bir lastiğin patlama noktası hemen ortaya çıkar. Herhangi bir yerinden apse yapan bir lastiğin patlama noktası yaklaşmış demektir. Bazen de imalattan hatalı olarak çıktığı için, patlama noktası kullanıma başlamasıyla birliktedir. 

İnsan oğlu Yüce Yaratıcımızın en önemli mucizelerinden birisidir. Patlama noktalarının bilincinde olan bir insan, her bakımdan vücudundaki dengeleri koruyup, dikkat ederek, kaliteli yaşımında hiç bir lastiğin patlamamasını sağlayabilir. Fakat bu başarıyı sağlamak çok kolay değildir. Dengeleri korumak için kaliteli bilgilere, kaliteli eylemlere, kaliteli paylaşımlara, kaliteli emeklere, kaliteli öğrenmelere, kaliteli kararlılığa, kaliteli sabırlara ve yüksek kaliteli bir yaşam felsefesine ihtiyacımız vardır.

Sağlıklı insan hasta olmaz. Hasta olanlar uzunca bir vadede sağlıkla ilgili dengeleri bozarak, küçük veya büyük patlamalara maruz kalanlardır. Yaratıcımız insanoğluna mükemmel bir akıl ve güç vermiştir. Bu yüce nimet, gereği gibi kullanıldığı zaman, sağlıklı ve yüksek kaliteli bir yaşam bizi kucaklayacaktır. Vücudumuzun beklediği ve istediği bir yaşam şeklinde, kendi içerisinde yürüttüğü mükemmel bir sistem dengeli bir şekilde çalışır. Ne zaman ki bu denge mikroplar lehine bozulursa, yavaş yavaş lastiğin biri apse yapmaya başladı demektir. İşin kötüsü, söz konusu apse çoğu zaman içeridedir ve sahibi farketmemektedir. Biz bozmadığımız sürece, vücudumuz kendi mikrobunu ve kendi savaşçılarını üreterek, dengesini bize dahi danışmadan sağlayabilmektedir. Ama, bizim yeterince dikkat etmememizden kaynaklanan, vücuda fazladan toksin gönderilmesi (öfke, sinir, gam, üzüntü, tembellik, kirli eller, hijyensiz ağız, kirli dış çevre, kullandığımız her türlü araç gereçlerdeki mikrobik etkiler, sigara, alkol, madde bağımlılığı, oksijensiz ortam, sağlıklı olmak için değil de yalnızca yaşamak için alınıp verilen nefes, katkı maddeli ve endüstriden geçirilmiş yiyecekler, tuz, beyaz un, beynimizin ve vücudumuzun hareketsizliği vd.) sağlık ve kalite lastiklerimize apse yaptırtmaya başladılar demektir. 

Hastalıklar ve problemler bir anda ortaya çıkmazlar. Gençlik yıllarımızın, Yaratıcımızın verdiği üstün dayanıklılık ve  güçlerden dolayı tolerans sınırları geniştir.  120 kg olan bir gencin, çok şükür turp gibiyim, hiç bir sağlık problemim yok deyip yan gelip yatması ve gerekli tedbirleri almaması, yakın gelecekte patlama noktasına ulaşacağını tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yoktur. 

Şu sözleri birilerinden herhalde herkes duymuştur. "Bu yaşıma kadar hiç bir şikayetim yoktu, birden bire ne oldu bana? 50 yaşıma kadar hiç doktor yüzü görmemiştim, bu hastalık da neyin nesi? "Bana bir şey olmaz", "Acı patlıcanı kırağı çalmaz", "Kötülere bir şey olmaz, iyileri de Allah korur", "Nasıl olsa dünyanın en iyi doktorları bizde, artık her şeyin çaresi var, fazla titizlenmeye gerek yok", "öyle de ölüm böyle de ölüm", "nasıl olsa günün birinde ölüm gelecek".

Kurbağa deneyini bilmeyenimiz yoktur. Kurbağayı kızgın bir tavaya koyarlar,  can havliyle hemen zıplayarak tavadan kaçar. Ancak ağır ağır ısıtıldığında hiç farkına varmaz, ısının yavaşlığı onu harekete geçirmez ve zamanla alışır. Öyle bir an gelir ki, sağlığını kaybeder, zıplamaya mecali kalmaz, çünkü lastik patlamıştır. Hadi kurbağanın fazla kafası çalışmıyor. Süper zeka olan insana ne oluyor da, sağlığımızı ve kaliteli yaşamımızı yavaş yavaş, hissettirmeden çalan hırsızlarla barışık yaşayarak günün birinde sağlık ve kalite lastiğini patlatıyor? 
 
Unutmayalım bizim patlayan lastiklerimizin orjinal yedekleri yok. Apse yapınca hekimlerimizin cansiperane çalışmaları da çoğu zaman patlamanın tesiri altında yetersiz kalabiliyor. Ne olur değerli dostlarım, zamanında sağlığımız ve kaliteli yaşamımız için her türlü tedbiri ve koruyucu önlemleri en önemli işlerimiz arasında koyalım. Onları gaydiri gubbak acil işlerin insafına terk etmeyelim. Sonuçta hekimlerimize yine kontrol olalım. Ama apseli lastiği yamatmak için değil, sağlam ve kaliteli olduğumuzu tescilletmek için. Hem kendimiz sevinelim, hem hekimlerimiz mutlu olsun, hem aile bütçesi hem de ülke bütçesi bayram etsin.

Yüksek kaliteli bir yaşam dileklerimle...   Allah'a emanet olunuz. Yrd.Doç.Dr. SÜLEYMAN COŞKUNER
 
.
( Patlama Noktalarına Dikkat başlıklı yazı S. COŞKUNER tarafından 3/17/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu