Keziban Hatun, hışımla tahta kapının kolunu açıp içeri girdi. Sinirliydi. Elleriyle şalvarının eteklerinden tutmuş Seyit ağanın sedirde oturuşuna baktı, gür sesiyle çıkıştı:

“Siyda!” dedi, eşine kısaca böyle hitap ederdi.
Siyah şalvarıyla köyün koskoca ağası pala bıyıkla Seyit ağa, sedirin en köşesine kurulmuş, nargilesini tüttürerek yeşil çerçeveli pencereden ahırın önünü seyrediyordu:


devamı var...
( Toprak (1) başlıklı yazı F.Ç.Kabadayı tarafından 31.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.