EY MİRİM! ŞİMDİ, TAM DA…

 

-Etmesine etmez de..; Mirim, lakin şimdi de

Tersten görür her şeyi bizde kör kalmış dide-

***

 

Kalmadı boynu ipe teslim edecek kimse

Şimdi mi söyleyeyim? Şöhret ruha hâkimse

Nevi şahsa münhasır sahtekâr âlimlerle

-Ki onlar da olmakta habire zalimlerle-

Kime neyi ve nasıl anlatalım? Naçarız

Maziyi desek, hemen uğruyoruz hücuma

Atiye sahip olmak istemeyiz, kaçarız

Gösteri yapmak için beklenir oldu Cuma

 

 

Yüreği paramparça etsek de; neye yarar?  

Ağlarız, göğse vurup bakarak mavi göğe.    

Bağlarız aklımızı, olup sadık bir öğe,

Batılın arkasına düşeriz, etmeyiz ar

 

 

Ey sinesi dağlanmış alev alev yanarken

Evlatların, ardından, seni canla anarken

Millet-i Necibeyi her yerde, her ortamda

Anlatmaktan yılmayan; ey Mirim! Şimdi, tam da

Senin o irfanına ihtiyaç duymaktayız.

Gel de gör, milletine, nasıl da kıymaktayız.

Hani, işin kolayı olur ya, birileri

İki slogan bulur, elde avadanlıklar     

O yolu keşfedince bilcümle dirileri

Harcamayı hayırdan sayar o yağdanlıklar  

 

 

Bilge adamlarımız yok değil; şükür, vardır

Kendini bu kutsala feda edenler ile

Arif olup avazı patlarcasına dile

Hükmedenler de çoktur; işte, bu bize kardır

 

 

Her şey vardır, velâkin; izanlar neden dardır?

Ellerde kalem, kitap yerine olan zardır.

Bir zenginlik tutkusu uğruna sallayanlar;

Doluşmuş her tarafa ecnebici ayanlar.

Rahmetinden şüphe yok yaradan ulu Allah

Biraz feraset verse, düşüp de çekmeyiz ah

Belki eserek boran, fırtına olacağız

Belki de gümrah gümrah serpilip boy atarak

Azmedip çalışarak bereket dolacağız

Bu çağda işimizi yaparken şevk katarak

 

 

Dağda kar, derede su, tarlada sarı başak

Yavaşça dalgalanır esen yeller önünde

Umut yağar göklerden, coşar seller önünde

Atasının izinden giderken yeni kuşak

 

 

Mazi yoktur kiminin, nesepsiz belleğinde

O yüzden atisini eler, el eleğinde

Dönüp dolaşır gün gün yamanmaya birine

Habire öğüt verir, ister ki kaynak yapsın

Aldırmadan batılın yaptığı cebir’ine

İster ki her vatandaş gidip taşlara tapsın

Kimse tınmaz bu hale; asla almazlar ibret

Varsa yoksa ticaret ve koşmak siyasete

Salgın bir hastalık mı; neden derler hep sabret

Nasıl sabır edelim; bir soysuz vesayete?

 

 

Korku, herkeste mevcut; zillet, böyle bitmez ki

Bekleriz sonumuzu hesap günü gelecek

Hak yolundan gidenin elbet yüzü gülecek

Pas tutarsa yürekler Hak aşkıyla atmaz ki 

 

 

(19.11.2011 / Elazığ)

Güneri Yıldız

 

( Ey Mirim Şimdi Tam Da başlıklı yazı GüneriYILDIZ tarafından 19.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.