çevremizi koruyalım, çeperimize sahip çıkalım
mesela ruhumuzun çevresini, soyunu sopunu
ki, herkes yüreğinin önündeki siyahları alsa
o da yeter, daha temiz sevinçler için
 
- düş taşları ve kırık plaklara karşı etkili formül :
- artık Beethoven’la koruyoruz, bozulan ağzımızı
 
reşit olmak için sırada bekliyorum
kırk iki no’lu masal kuyruğunda
geceden girdim sıraya, sancılara kalmayayım diye
bazı masalcılar çok nemrut, 
hiç benzemiyorlar o dağın gizemine
 
gündelikçi kadınlarım - yarı düş - yarı şiir
müstakbel şehvetlerimi temizliyorlar 
müstehcen anılarımı istifliyorlar bir güzel
benim hiç derli toplu bir hikayem olmadı
seksapel bir mecmua içinde büyütmüşler beni
 
mastürbatif eylemler mitinginde görürdünüz hep beni
hani o araya karışmış, gözü gönlü ela o çocuk!
 
 
bir patinaj zamanı
yine de zincirsiz çıkıyorum 
bu kırık dökük yokuşu
kimselere söylemeyin
onlar incinmesin diye kısırlaştırdım bazı yalanlarımı
biraz yalancı, biraz kırık dökük bir yokuş
aşağıdan yukarı kayıyorum bazen
batı bölgelerimde hissedilen kayganlık sıfırın üstünde
 
sıramı bekliyorum, hırslarımı savıp
muasır medeniyetler zirvesine gelmek üzereyim
çağdaşım çünkü gülümsüyorum
herkese zencefilli şıra dağıtıyorum 
ben iyi bir adamım çünkü sadece dişlerimi fırçalıyorum
biliyorum birazdan bir üst kata havale edecekler beni
ne zormuş reşit olabilmek
olağandışı reşidiye hanımlar ara ara ters bakıyorlar bana
çok zor bir yandan kazak örüp bir yandan mimiklerimi örmeleri
olsun, elhamdülillah yavru bir mülayimim
 
sıradayım, sıkıştım, çok sıkıştım öykülerime :
 
- özür dilerim. burada biryazımhane olacaktı?
- alt katınızda! alt katınızdan sola dönün, 
orada eldivenli bir adam göreceksiniz...
Bilmiyorlar ki,
hayali bir ihracat çabası bendeki dürtü
bir öyküden başka bir öyküye kaçak sözcük taşımacılığı
 
- evraklarınızı tamamladınız mı?
- evet bütün hatıralarım tastamam.
- bu dilekçeleri doldurun! bunlarla da seviştiniz mi?
- hayır.
- sevişin de gelin lütfen!
- ama nasıl?
- düş dairesi dördüncü kat!
 
kareli defterlere işliyorum ar fakiri heveslerimi
hece ölçüsüyle seviyorum onların letafetliklerini
 
 
 
sakallı bir kadın geliyor ta arka sıralardan yanıma
usta bu şiir nasıl olmuş diyor
eksantrik mili kırılmış diyorum
bir de cebimden ufak bir öğüt çıkarıyorum : 
bol yağışlı duygularda sağdan sağdan sev...
 
sol yanımda bir şeker makinesi
- sadece erişkinler için libido şekerleri-
renk renk - hisli - hissiz
duygunu at içine - ne çıkarsa bahtına
 
Çok semirdik, çok semirdik,
bu aburcubur aşkları, löp löp yiyerek
 
sıradayım velakin
her duvarda bir afiş, her afiş biraz da afişe
- ateşle yaklaşmayınız yeni küllenmiş ayrılıklara-
 
Çevremi koruyacağıma ant içerim! Kana kana.
aşık olduklarımı incitmeyeceğime, 
ekseriyetle dilimin altında tortulaşan,
kirlenmiş kurgularımı süpüreceğime...
 
ey duyarlı sevici! çevreni koru!
ayrılık zarı hassastır, bir kelamda esmez rüzgar tersinden
hiç bir terzi yeniden dikemez o umudu
bil ki, bilin ki telli duvaklı bir tragedyadır bu oyunlar,
senin de sonun bir gün "düşkünler yurdudur..."
 
 
 
Oktay Coşar

( Artı 42 başlıklı yazı marcel tarafından 1/28/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.