biliyormuş da  erdeminden susuyormuş gibi

emanet hatıralar  taşıyormuş gibi

sanki gider ayak hüznünden konuşamıyormuş gibi

takviminden kopup gelmiş

bir çare çapul çul günler

nereye gidiyorsunuz şimdi

 

az gittiniz

çok geldiniz

dere tepe düz geçtiniz

yüzümde iz

kalbimde giz bile bırakamadınız 

 

salla

ağla 

bağla belki de balla

geçti bak üç yüz altmış beş gün dediğiniz

gece soğuk

gece  karanlık

gece boğuk

istesem de yaşayamam geçmişi

yaşsız bir kadın tekerrür  edemez kendini

 

ne olur  son saatlerde  dökün içinizi

yutkunmayın

boğazınızda değil  dünyanın en büyük taşı

bilin ki tıkayan ayrılık gözyaşı

kırmızı gül kokulu mumlar yakın

takın ayrılık tacını başınıza

sonra sessizce bırakın gidin

gelmiş geçmiş tüm yıllar gibi

yaşsız bir kadını ne etkileyebilir  ki

 

 

madem zaman doldu

senenin  devriyesi  şimdi

yolumda durmayın

yüzüme vurmayın

masallar uydurmayın

bir gelir ,biri gider

devran hep bize güler

kamburuysa  da seneler

yaşsız bir kadın yeni yılı hep dik karşılar

mi yandın

 

 

 

 

( Yaşsız Kadın başlıklı yazı aylinbengi tarafından 30.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.