“Avuçlar dolusu yangın izleri

Yanık tenlerin gölgesinde…”

 

Bilindik ayazların

Verandalı evleri

Minicik kuşlar ayaklanmış

Kanaviçe işli perde yüzlerinden

Ve yanaklarında mahçupluğun dili

Gözlere kazınan üşengeç dalgınlıklar

 

Dokunsa tellerine telgrafın

Kaç sevda mahsundur

Kanat kanat ayrılıklar

Gece süslerine bezenmiş

Beyaz kürklü zambak

Viryantinli sevdanın

Yakasında gülüşler

Tamamdır…

 

Biraz evvel;

Saçları okşandı Antoino’nun

Kıskanç sevda perileri

Gizlemeyin elleri

Kuru güllerle

Süslenmiş aşk

Bu gece…

 

Sokak düşlü dilenciler

Kadere ot tıkamayın

Göbeği süslü kadın

Son dansını yapsın

Örülse de ibicekler

Kader sofalarına

Kimsesiz…

 

Dili perçem yalnızlıklar

Bu gece hissiz bir çiğanın

Gölgesinde demlenin

Ayrık el açmaların

Cesaretinde uçarak

Uçurun yaralı

Yapıncakları…

 

Dokunsalar dağlanacak

Niyetlerin melodisinde

Avlak ölümler geçer

Göz sürmeli Matilda

Dul entarisinde yaslı

Kadere keder eklemek

Aciz kulların işi

Dişisel duruşlar

Lazım kök

Salmalara…

 

 Şimdi avurtlarından çöl salar kimliği kuru insanlar

Kadere kaç ibicek atılsa dayanabilir  gönül otları…

 

( Kadere Örülen İbicek Otları başlıklı yazı prens tarafından 1.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.