Bin kınnap ipinde sallanan öksürük gibi;

Yüreğimde döllenen örümcekler…”

 

Gözlerine mim çekilmiş kuşlar;

Gagalarından hicap duyar

Salkım saçak nidaların

Düğünü bu!

Gelinler yolda/

Ak turaçtan kızıla dönen

İkindi vakitlerinde bıçaksız

Ve…

Nazsız ağızları ketum

Dile halaylar çeker ekim

 

Fındık kurdudur;

Kulağını mıncıklayan bir ölünün

Ağızları geniş süklüm böceklerinin

Toprakla tavafı gün yüzü konaklarına

 

Baygın bir serseriye dönüşür

Sıtkı sıyrık ateş böcekleri

Bu tepinmenin çeribaşıdır

Göbek sallayan yapraklar

 

Düz ayak çocukların

Gönül ıslatması bu

Her mekan ayak yolu

O yüzden sarardı

Tüflü yapraklar

Hicabından…

 

Şöyle/ki

Kuru abiyeler giymiş

Sanatsız soytarılar

Düz başlangıçların

Geçit töreninde

Üryan…

 

Sevda;

İki başı dikik tepe

Sarkıtlarından el yordamıyla

Yakalar bir kelebek avcısı

Sancılı düşlerini…

 

Gönüldeki kopça izine kilitli

Son veda öpücükleri/güz gülleri

 

Saçlarından asılan şiir;

En son yerinden salla saçlarını

Ölüler kadavrada suskularken

 

Hayatı…

 

 

 

( Suskulara Asılan Eylül Kadavraları başlıklı yazı prens tarafından 5.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.