Ayşe anamın adı fıstık kızımın tadı
Bir de dostum var şimdi hiç bitmez bende yadı
Doludur felsefeyle doludur her dem sevgi
Dürüsttür yaklaşımı naiftir küllen şadı
Yoğundur telaşesi yorgundur gün bitimi
Ama hissettirmez hiç sunar sohbet içimi
Alçak gönüllülükle itina ile dinler
Ondan sonra konuşur hep doğrudur seçimi
Şık zarif endamlıdır anne abla kardeştir
Neyse gönlün umarı derdini bilenidir
İster ki mutlu olun kendi çekse de hüzün
Sui niyet görmez ki bembeyaz bir çiçektir
Elleri görmesin dert yoldaşın olur yazar
Anlarsa kederlisin yaklaşır azar azar
Mealden sual etmez dilemez kırılasın
Tebessüm sunar ahde vefa elzemdir hazar
MCU
Tüm bizi tanıyan dostlarımız bilir ki...O benim Monalisa kızımdır!
ben de o'nun babacığı!
Dostluğumuz eskiye dayandığı gibi sanal alemden çıkıp gerçeğe de
dönüşmüş ve pekişmiştir.
O mavinin özgür ve huzur veren renginde her övgüyü, iltifatı ve zerafetin
tüm inceliklerini hak edecek yapı ve değerde bir inci tanesi gibi özenle bakacağınız,
saflıkta nadide bir dostluğun mucizesidir.
Bunu görerek, anlayan bu mucizeye adım atan değerli kardeşim Çağatay'ı
can-ı gönülden kutluyorum. Siteye geldiği ilk günden itibaren yapıcı yorum ve eleştiri
halkalarına harika bir ithaf şiiri ekleyerek bunu fazlasıyla hak eden ve taşıyacak yapıda
olan Ayşe hanımın onurunu ve yazarını alkışlıyor, teşekkür ediyorum. En içten sevgilerimle...
FEDAİ GÜVEN
Efendim Çinlilerin bir akrostiş tekniği vardır Shao Lin döneminden kalan, mısra harflerinin alt alta gelmesi esasına dayanır ancak ardışık değildir, mısra atlamalarıyla örgü oluşturulur. Ben de bu şiirimde uyguladım, şöyle ki ; 1. kıta'nın, 2. kıt'anın, 3. kıt'anın ve 4. kıt'anın ilk mısralarının ilk harfleri alt alta getirilince bir kelime ortaya çıkmaktadır, aynı şekilde 1. kıt'anın, 2. kıt'anın, 3. kıt'anın ve 4. kıt'anın ikinci mısralarının ilk harfleri alt alta getirilince de bir kelime gizlidir, yine üçüncü mısralar ve dördüncü mısralar da kendi içlerinde birer kelime oluşturmaktadır : ))