anlat bana çingenem,

senin dilinden

senin sesinden

yaşamalıyım bu anı.

 

özgürlüğün coşkun pınarlarından içtiğin damlaları,

arınmasını bir ruhun tüm günahlarından

anlat bana çingenem,

atlarını rüzgâra karşı sürdüğün

cehennemin cellâtlarından bahset.

saçlarındaki kuru yaprakların esaretini

bencilliğin bin bir boyutunu saran

ateşten yanan gözlerinle bak bana arada

konuş çingenem,

senin sesinden

senin dilinden essin türküler.

rüzgârlar iklimleri aşsın

bana bir felaketin anatomisini çizsin büyülü esinti.

yıkıntıların üzerinden yenilediğin hayatını

anlat bana çingenem,

üzerine basıp geçtiğin papatyaların dilinden ağıtlar oku

ardından okudukları beddualarından söz etme

sen yalan söylencelere alışkınsın

ateş yelelerinden aldığın hazdan

savrulurken göz bebeklerinin şahlanışını

 

anlat bana çingenem,

dere boylarında kovaladığın yitik esrarın peşinde

çektiğin depremlerden bahset bana

tekelinde olan hükümranlık şehirlerinden

ben olan

ben kalan destanını

anlat çingenem,

şahlanan bir atın yelesinden raks etsin cümlelerin

hükümranlığın cellâtlarının kanlı gözlerinden şiirler oku

korkutmadan, ürkütmeden

esirliğimin bilincinde.

destan dilinde konuş benimle.

( Çingenem başlıklı yazı zeliha uyar tarafından 5/27/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.