*-Dost bulmak değil, dost kalabilmek zordur.

*-Yeter ki düşmanım olmasın; dostum olsa da olur olmasa da…

*-Karşındaki insana bir şeyler anlatmak istiyorsan, bırak önce o anlatacaklarını bitirsin. Aksi takdirde seni dinlermiş gibi yapar, ama söylediklerinden bir şey anlamaz.

*-“Bugün düne göre nasılım?” sorusunun cevabını vermeden yarından umutlu olamazsın.

*-Zeki insan, aptallar arasında bir kaktüs gibidir.

*-Kötüler zaferlerini; iyi, saf, dürüst insanlara borçludurlar.

*-Bir insanın kaderi; davranışlarıyla, evrensel kuralların kesiştiği yerdir.

*-Hak etmeyeni övme, suçluyu suçlama, kötüyü kötüleme, başarısızı küçük görme, kimseden şikayetçi olma, yalancının yalanını yüzüne vurma, fakiri aşağılama ki “insan oldum” diyebilesin.

*-Bile bile kötü ile arkadaşlık eden kişi ya avanaktır ya da melektir.

*-Rüzgârla konuşmayı hiç denedin mi? Bir dene. İnsana en çok benzeyen doğa olayı rüzgârdır. O da insan gibi; sessizdir, sakindir, biraz acelecidir, azıcık kızgındır, bazen de öfkeden kudurmuş gibidir…

*-Bir insana, bir hayvana, hatta bir eşyaya hangi niyetle bakarsan öyle görürsün.

*-Dilencinin arsızı, sadaka vereni  utandırır; yalancının arsızı cümle alemi kandırır.

*-Kötü söz söylemeden önce dilini ısır, kötü söz duymak istemiyorsan kulağını kapat.

*-Her mihnet bir kişilik özelliğimizin yok olmasına yol açar.

*-Düşündüklerini söylersen iyi edersin; ama bazı düşündüklerini söylemezsen çok daha iyi edersin.

*-Eğri yola girdiğini farketti  isen, düz yolu bulabilme şansın da var demektir.

*-Eleştirmeyi marifet sayanlar, eleştirilecek hiçbir işi yapmamaya da özen gösterirler.

*-Erdemli sandığın kişi erdemsiz miymiş, büyük adam zannettiğin ufacık bir insan mıymış? Üzülme. Çürükler ayıklandıktan sonra sağlamların kıymeti daha iyi anlaşılır.

*-İnsaf bekleme; insaflı olmaya zorla.

*-Bir topluma kötülük tohumları mı ekmek istiyorsun? İşlenen suçların cezasız kalmasını sağla.

*-Özgür insan ne pahasına olursa olsun gerçek peşinde koşar, köle ise gerçekten kolayca vaz geçer.

*-Soğanın cücüğünü yerken zevk almayan bir insanın mutlu olma şansı çok az. İşte benim mutluluk testim bu!

*-Gül dikeninden şikayet etmiyor da, sen niye sevdiğinden şikayetçisin?

*-Doğada sanat da, sanat eseri de yoktur. Onları var kılan yaratıcılık yeteneğine sahip olan insandır.

*-Duymak istemedikleri karşısında gözlerini  kapatan, görmek istemedikleri  karşısında  kulaklarını kapatan bir insan; acaba söylemek istemedikleri  karşısında neresini  kapatacaktır?...

*-Kapı  önünde bekletilen insan,  arenadaki kızgın boğa gibidir.

*-Aynaya baktığında, her defasında gördüğün gerçekten sen misin?

*-Bir toplumda iftira çoğaldıysa, adalet mutlaka azalmıştır.

*-İnancın sadece olumlu yanları yoktur; inanç nedeniyle ne kadar çok kötülük ve haksızlık yapılmış, ne kadar çok insan öldürülmüştür!

*-Şimdi vicdanını rahatlatmak mı istyorsun? Öyleyse önceden vicdanını  rahatsız edecek bir şey yapmış olmalısın.

*-İyi bir davulcu, hangi kapı önünde mani okuyacağını bilir.

*-İyilik lûtuf değildir, mecburiyettir.

*-Karanlık ışığı görünce kaçar; kötülük de iyiliği.

*-Kurtarılan değil, kurtaran olmalısın.

*-Koyunla yaşayan melemeyi, kurtla yaşayan ulumayı, yılanla yaşayan sürünmeyi öğrenir.

*-Yaşlanmaktan en çok korkanlar, yapacak çok işi olanlardır.

*-Hayat bir kitaptır. Kimisi baştan bir iki sayfa okuyup bırakır, kimisi en sonuna bir göz atar; kimisi ise sabırla baştan sona kadar okur.

*-Gerçekten yaşamını değiştirmek istiyor musun? Öyleyse değişik bir şeyler yap!

*-Sevgi  kalesinin  düşmanlarını  uzaklarda arama, çoğunlukla onlar yakınındadır ve kale surlarının arkasında  pusuda  beklemektedirler.

*-Bu gün; kaç kişinin gönlünü aldın, kaç kişiden özür diledin, kaç kişiye teşekkür ettin, kaç kişiyi takdir ettin, kaç kişiyi affettin, kaç kişiyi alkışladın, kaç kişiyi öptün, kaç kişiye yardım ettin, kaç kişiye “seni seviyorum” dedin, kaç kişinin elini sıktın, kaç kişiye gülümsedin, kaç kişiye selam verdin? Hiç mi, ya da hatırlamıyor musun? Öyleyse hemen şimdi başla.  Mesela bir dostunu ara ve onu ne kadar çok sevdiğini söyle. Vakit çok mu geç, rahatsız etmekten mi çekiniyorsun?  Kuruntuyu  bırak ve hemen ara.  Belki şaşıracak, ama inan çok da memnun  olacak…

*-Yoksulluk da zenginlik de ; mutluluk da mutsuzluk da zihindedir. Başka bir yerde arama.

*-Mercimek çorbasına kaşık sallayan gariban, lüks lokantada tıkınan zengini mutlu sanır. Halbuki gariban biraz sonra derin bir uykuya dalarken, o zenginin mide ağrısından uykuları kaçacaktır.

*-Sahipken hiç tükenmeyeceğini sandığımız, ama gerçekte ise en çabuk tükenen şey mutluluktur.

( Oruç Baba’dan Aforizmalar-26 başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 2/22/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu