Seni düşünmekten divane oldum
Sen beni aklına getirdin mi hiç? 
Yıkıldım, döküldüm virane oldum
Sen viranda güller, yetirdin mi hiç?
 
Gözüm seni gördü, başka yüz bilmem
Kirpiğin gam yüklü, yanağında nem
Hasretinle yanar, dağlanır sinem
Bir günde bir yılı bitirdin mi hiç?
 
Her gece sabaha gözlerin açık
Girdin mi düşüncen karmakarışık?
Olmayıp neşeyle bir gün barışık
Bütün umudunu yitirdin mi hiç?
 
Haber bekledin mi bin bir duayla? 
Baktın mı yollara nemli çırayla? 
Zamanı öldürüp haftayla, ayla
Yılları kumara yatırdın mı hiç?
 
Resmine sarılıp yaktın mı yürek?
Biçare kaldın mı boyun bükerek?
Ruhuna harlanmış hüzün dökerek
Aşkın acısını tattırdın mı hiç?
 
Sevda ırmakları bentler yıkarken
His bulutlarında şimşek çakarken
Ayrılık okları canlar yakarken
Sinene onlarca batırdın mı hiç?
 

Abdulhadi, çeşmen durmadan akar
Ahın, bir gün seni yakanı yakar
Seni aldatana de ki: Riyakâr,
Vuslat masalını, yutturdun mu hiç?
 
 
 
( Vuslat Masalı başlıklı yazı A.Hadi BAY tarafından 11.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.