1 Antalyam

Adını duyunca kanım kaynardı, bir hoş olurdum,

Görmemiştim yüzünü, resmine bakıp sarhoş olurdum,

Mor üzümüne uzaktan tadıp, ekşiyip nahoş olurdum,

Bir aylık koruk oldum, mor üzümün olamadım Antalya’m.

 

Hayalin ile kavruldum, otuz iki sene Beydağı’ndan baktın bana,

Yüreğim yaralı idi, yangınıma Torosların buzulları ile aktın bana,

Yağmur oldun, yıldırım oldun, kırmızı şimşeklerinle çaktın bana,

Feslikan Yaylasında kardelen oldum, mor çiğdemin olamadım Antalya’m

 

Korkuteli’nden geçip, Evliyalar Diyarı Elmalı’yı aştım,

Hacıbektaş’tan aldım selamı, Abdal Musa’ya ulaştım,

Yarenlerle buluşup, dost dediklerinle kucaklaştım,

Yaylanızın gülüne bülbül oldum, mor güvercinin olamadım Antalya’m

 

Olamadıklarıma sözüm yoktur, hem babam, hem anam oldun,

“mormenekşe” gözlerin ile bu garibanın canına canan oldun,

Ölmem başka topraklarda, ateşin ile yüreğime yanan oldun,

Sana şair oldum, yüreğinde “mormenekşem” olamadım Antalya’m


VUSLAT-I MOR

16.07.2010 – 02:37
( Antalyam başlıklı yazı Ali Özdemir tarafından 15.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.