Yıllara baktım da, habersiz
nasıl da gitmişler sessizce
yaşadığım şehre baktım
bu şehir bizim şehir değil artık
taşı toprağı beton olmuş
şehrin surları vardı
surların burçlarında göçmen kuşlar ,
gelirlerdi baharla beraber,
bazen erken,zamansız
Mart ayında kar yağardı;
beklenmedik
biz ona" Hacıleylek karı" derdik.
onlarla beraber üşürdük
güneşi beklerdik ,
konuklarımız üşümesin diye
hatıraların peşinden baktım da
bir yer bulamadım
gençliğime tanık
bir caminin şadırvanından başka
okul dönüşü tesadüflerle
karşılaştığımızı sandığImız,
ilk aşkımız çoçuk gibi,masum,
hala,ürkek bir güvercin
yıldızlar görünürdü
şehrin her yerinden
ay akçaydı her gece
dar sokaklar cadde olmuş
şehir artık büyük bir metropol
arıyorum hatıraları
virane kalıntılarda
bir resim kalmış; siyah beyaz
o heyecan hala saklı
yüreklerimizde
hoşça kal şehir...