Yılgın hüzünleri içsesime demliyorum

Terkisine atıyorum bütün şiir  eskilerini

Dudaklarımın arasında imgeleri çözülmemiş sözcükler

Kollarımın kelepçe izi kadar kendine mahkûm

Yoluna eskittiğim şiirler…

 

Yüreğimden geçen anılara mendil sallıyorum

Yataklarını beğenmeyen duyguları

Ve mangalımda  tutuşmayan yanılgıları

Sahilimde  durulmayan dalgaları

Suya  yazıyorum adınla  birlikte

Zaman en büyük kavramlara  meydan okuyor

Siliniyorlar hep birlikte…

 

Küreklerimi yosunlu nehirlere sürüyorum

İlkbahar yağmurlarıyla azgınlaşan derelere

Dalgalarıyla  kabaran denizlere

Uğul uğul seslerine  esir…

Sokakları yorgun şehirlere dönüyorum

Bitap  göz kapaklarına sevda  süreriz  niyetine

Yaşamaya dair kendine mahkûm türküler söyleyerek

 

İçime çocuksu sevinçleri derledim

Alnından öptüm suda yansıyan resmimin

Dayadım yüreğime kulaklarımı

Aşka dair infaz sehpaları hazırladım

Bir umut öyküsü yazdım okursun diye

Finali  neydi onu bile  hatırlamadım

 

Sonra;

Kendine mahkûm ettim bütün şiirleri

Öldü yüreğimde aşkın

Bundan sonra  geleme emi…

 

 

adem efiloğlu / ahir-i kalem

 

( Kendine Mahkum Şiir başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 7.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.