Online Üye
Online Ziyaretçi
Yıllardır bu ülkede bir kısım güçlerin gövde gösterisi yaptığını ve bu ülke kaynaklarının dış güçlerce hortumlanırken içerde yer alan insanların kendilerine köleleştirildiklerini ile getiren ler hep bu ülkede gerici fasist olarak adlandırıldırlar
Ama İMF ve Dünya Bankasından ayrılan veya atılan iki üst derece yöneticinin yazdıklarını okuduğunuzda dudaklarınız uçuklayacak ama bizim dile getiridklerimizi söyledeikleri için biz zaten şaşırmadık.
ABD nin 2.Dünya savaşından sonra uyguladığı yöntemle en ucuz maliyetle en cok iş yapılmış ve bu EKK(Ekonomik Kralık Katillerce) halklar ve yönetimler bagımlı ve köle hale getirilmişlerdir. Savaşdan sonraki son 50 yılda ve aslında çok az bir askeri güçle yapıldı. Sadece Irak gibi ender durumlarda asker son çare olarak kullanılır. Bu imparatorluk tarihtekilerin aksine esasta , ekonomik kiralık katiller vasıtasıyla yapılan ekonomik maniplasyonlarla , aldatmalarla , sahtekarlıklarla , insanları kendi yaşam biçimleri ile baştan çıkararak inşa edilmiştir.
İlk gerçek ekonomik kiralık katil ,1950 lerde İran'da demokratik olarak seçilmiş , Time da yılın adamı ödülünü almış olan Musaddık Hükümetini deviren torun Kermit Roosevelt'tir ve bu işi hiç kan dökmeden -biraz kan dökülmüştü ancak askeri müdahale olmadan.- , sadece milyonlarca dolar harcayarak halleti işi ve Musaddık'ın yerine İran Şah'ını getirmiştir.
Sistematik çalışmada,EKK lar başarılı olamadığında devreye çakallar girmektedir. Bu aşamada, suikast-sabotaj gibi eylemelerle yönetim alaşağı edilmek istenmektedir. En son saddam olayında,Saddamın birden fazla kopyasının olması ve çok iyi korunması hasebi ile ona hiç yaklaşamamışlar dır. ÇAKALLAR DA başarılı olamadığında sistemin en son parçası olarak askeri müdahele ile yönetimin indirilmesi söz konusu olmuştur.
Tıpkı, Amerikan başkanı Carter zamanında Panama başkanı ile kanal anlaşması imzalanmış fakat bu anlaşma üzerine Panama Başkanının Japonlarla yeniden deniz seviyesinde yeni bir kanal anlaşması gündeme gelince Panama başkanı Çakal hareketi ile bir suikast e kurban gitmiştir. Ukrayna liderinin zehirlenmesi , gürcüstan başkanının doğalgaz zehirlenmesi hep operasyonel çakal hareketidir. Çakal hareketini her sorumlu insan algılayabilir. Ama Medya ve kamuoyu destekli EKK yı çözmek imkansızdır. Ola ki yaklandı.
EKK nın yakalanması halinde resmi devlet ajanı olması durumunda EKK nın ve ilgili devletin başına bir çok iş açılabilir. Böyle bir durum çok utanç verici olur. Bu noktada ABD, CIA gibi kuruluşlarda ekonomik kiralık katilleri işe alması , sonrada bunları özel danışmanlık firmalarında , mühendislik firmalarında , müteahhitlik firmalarında çalışmaya yollaması,parti üyesi yapması kararı alınmış böylece EKK nın hükümetle bir bağ kurulması engellenmiştir.
EKK ,özelleştirme,yerli bankaların yabancı sermayeye satılması gibi alanlarda ülke kaynaklarını ve sermayeyi bizzat yabancılaştırıken halkın fakirleştirilerek köleleştirilmesi sağlanmıştır. Arjantin de Su şebekeleri dahi komik rakamlarla özelleştirilmiş çeşmelerden akmayan sulara halk paralar ödemek zorunda kalmış ve halka isyana zorlanmış ve 6 hafta da 6 başkan Arjantin de değişmiştir. Arjantin özelleştirme lerin altında yatan firma da Türk halkının yakından tanıdığı ve amerikada batırılmak suretiyle AKLANMIŞ Bush un da ortak olduğu söylenen ENRON firması olmuştur. IMF ve Dünya Bankası emirleri ile Arjantin tüm varlıklarını, kamu varlıklarını satılmıştır. Yani bunlar ABD'de asla yapılması düşünülemeyecek şeylerdir.
IMF yöneticileri, Arjantin'de de aynen bizdeki gibi; "Program başarıyla gidiyor", "Krizi atlacaksınız", "Özelleştrmeyi hızlandırın" gibi açıklamalarda bulunmuş ve herşeyi önceden en ince ayrıntısına kadar hesaplamışlardır. Halkın sokağa dökülmesi anında yurtdışına nasıl kaçacaklarını, el koydukları parayı dışarıya nasıl çıkaracaklarını ayrıntılarıyla planlamışlardır
İMF olayı öyle tezgahlıyor ki tereyagından kıl çekmekten daha kolay oluyor. Temel olarak ulusları kendileriyle GİZLİ ANLAŞMALAR yapmaya zorluyorlar, o anlaşmalarda uluslar, STRATEJİK VARLIKLARINI satma sözü veriyorlar, kendilerini mahvedecek ekonomik ve siyasal adımları atma sözü veriyorlar ve eğer bu adımları atmaya yanaşmazlarsa, her ulusun ortalama olarak altına imzasını atması gereken yüz on bir madde var. Eğer bu adımları atmazlarsa uluslararası kredi imkânları kesiliyor. Uluslararası piyasada hiç borç para bulamaz hale geliyor. Hiç kimse kredisiz yaşayamaz, kişi de olsa, şirket de olsa, ülke de olsa yaşayamaz, borç para almadan, kredisi olmadan....
Tüm bu anlattıklarımızı 1946 çok partili hayata geçtiğimiz Türkiye ye uyguladığınızda yaşanan şarta baglı dış yardımlar kapanan ucak fabrikaları,üstü örtünen petrol yatakları, ihilaller ekonoimk ve siyasal değişimler,bozulan toplum yapısı ve ahlaksızlık derecesine dönüşen ahlak anlayışı,yerli bankaları batırlıp yabancı bankalar bedava verilmesi,zor şartlarda millet fedakarlığı ile kurulan stratejik mal üreten kamu fabrikalarının ve hizmetlerinin özelleştirme adı altında yabancılaştırılması ,EKK nın hükümet içine kadar sokulup tenis yürüyüş gibi yaşamı özenir halde kabul görmesi hiç birimize PEK YABANCI GELMEYECEKTİR.