13 Askerimizin Silvan'da şehit edilmesi üzerine basında  tartışmalar başladı.Yine bildik sözler.Üç personel'in yolları kesilir.İkisi askeri personel olunca kaçırılırlar.Bu kişileri arama kurtarma çalışmaları sırasında Silvan'da askerlerimizi izleyen PKK telsizinden "askerler yorgun"bilgisine ulaşırlar.Ormanlık alan.Bomba atılır,dumandan kaçanlar kurşunlanır.
 
Bilgi kirliliği başlar;Askerlerimizi dolaylı yoldan eleşetirenler yorumlara başlar.Asker niçin yorgundu.Gündüz gözüyle niçin pusuya düştüler.Helikopter niçin geç geldi diye?.
 
Zaten Genek kurmay ve Hükümet olayı soruşturma kararı aldı.
 
13 askerimizin şehit edilmesini,bizi sözde temsil eden bağımsız millet vekilleri kınamadı.
 
Basınımzın bazısı mütareke basının sözcüsü gibiydi.
 
Daha birkaç gün önce İstanbul'da Halk ötübüsü kundaklandı.Birbaşka ülkede bu olay yaşansa Dünya'nın her yerinden bu olay kınanır.Ama Türkiye'de olağan oldu.
 
Yine Bir caz konseri ve AYNUR'un konserinde meydana gelen protestolar.
 
Türkiye'nin 13 şehitine yas tutduğu bir günde üç şarkı peşpeşe Kürtçe seçimi bir hata değilmiydi?
 
Sanat insanları birleştirir.Sanatın dili evrenseldir.Ama Türkiye'desiniz,ve hassas günler geçiriyoruz.Kardeşlik adına Türkçe bir şarkıyla başlayıp,Kürtçeyle devam edemezmiydi?.
 
Bu konser sonrası,yazarların yorumu daha vahim.Yeni Dünya düzeninde yerini almış,çok yakından bildiğimiz gazetecilerin O gece ile ilgili yorumlarını okuyunca şaşırmadım doğrusu.
 
Bu düzen içinde herkes yerini almış.Tasfiye olanlar bu düzene uymayanlardı.Ve basından uzaklaştırıldılar.
 
Son olarak NTV den Banu Güven yeni konsepte uymadığı için işine son verildiği  basına açıklandı.
 
 
Olaylara sağduyulu olarak; Can Ataklı ve İsmail Küçükkaya yaklaşmış.O nun kaleminden O gecenin yorumunu paylaşalım.
 
 
 
AÇIK HAVADAKİ GÖNÜL YARASI

İSMAİL KÜÇÜKKAYA/AKŞAM
Gün boyu şehit haberlerini okumuş, izlemiş, üzülmüş, ama sayfalarımızı yapmıştık. Harbiye Açıkhava'da İKSV'nin 'Suyun Kadınları' projesi programı vardı. Dört ayrı coğrafyadan kadın, hepsi kendi dillerinde ağıt söylediler. Akdenizlinin sıcak ruhunun, dünyevi acıları nasıl içten yaşayıp dile nasıl sahici döktüğünü gösterdiler. Acı, bütün dillerde acıdır ve ağıt, kadının dilinden, kadının ruhundan çıkan acının ezgiye dönüşmesidir.
Aynur, sahneye ikinci sırada çıktı. İlk Kürtçe türküsünden sonra çok alkış aldı. İnanılmaz bir deneyimdi, gözlerim kapalı, şehitlerimiz zihnimden geçiyordu. 
Yanık sesli genç kadın, yüreğinden gümbür gümbür gelen sözleriyle Kürtçe ağıt okurken, içimizden şehit askerlerimize gözyaşı döküyorduk. Müziğin ve sözün gücü buydu. Evrensel dil buydu. İkinci Kürtçe türkü geldi, o da çok alkış aldı. 'Burada bırakmalı' diye iç geçirdim. Ya da bir iki söz, empati duygusunu gösteren bir iki cümle... Olmadı, üstelik beyaz kıyafetliydi. Ses büyük ama bir empati bozukluğu vardı.
Üçüncü türküye başlayınca 'Biraz da Türkçe söylesene' diyen erkek sesi... Bir başkasının 'Şehitler ölmez' sloganı... Aynur durmadı, söylemeye devam edince, dinleyicilerden protesto sesleri yükseldi. Ortam gerildi. Özel güvenlikçilerle dinleyiciler arasında itiş kakış yaşandı. Tansiyon iyice yükselince Aynur sahneyi terk etti. Fakat giderken bir hatası vardı,   işaret ve orta parmaklarıyla zafer işareti yaptı. Neyse ki hiç beklemeden dünyaca ünlü sanatçı Buika'yı sahneye çıkarttılar, ortam yatıştı. İki üç dakika sonra çok ilginç bir gelişme yaşandı, dinleyicilerden bir grup 'Aynur Aynur' diyerek tezahürat yaptı.
Harbiye'de olup bitenler böyle... Dün baktım, olay her yerde tartışılıyordu. Organizasyonun hatası ise tek bir Türkçe ağıt düşünmemiş olmasıydı.

 
Acaba bir hatamıydı gerçekten?
( 13 Şehit Ve Bir Konser Sonrası Yaşananlar başlıklı yazı M.Filizman tarafından 21.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu