B.

BU TİTREME

TESADÜF MÜ , TEVAFUK MU ?

İnsanı yaratan Allah , binlerce yıldan beri insanlara düşünüp öğüt almaları ve hayatlarını düzenlemeleri için elçileri aracılığıyla sözlü ve yazılı olarak uyarılarda bulunmuştur . İnsanların yeryüzünde var oluşlarıyla birlikte sayılarını bilemediğimiz peygamberler yüce Allah'tan aldıkları vahiylerle insanların her iki dünyada da mutlulukları için çalışmışlar , ağır sınavlardan geçmişler, hakaretlere uğramışlar , sürgün edilmişler ve hatta öldürülmüşlerdir .

Son aziz Peygamber'in (selam olsun ) insanlığa bir yol gösterici olarak bıraktığı Kitap'ta " Akıl etmez misiniz - Düşünmez misiniz ? " uyarıları ile sık sık karşılarız .

Toplumumuzda Kur'ân " okunan kitap " ismiyle bilinmesine rağmen gerçekten "okunan" değil sadece "bakılan" bir kitap haline getirildiği için bazı insanlar yeterince yararlanamamakta ve yaşamlarını o kitaba uygun doğrultuda düzenleyememektedirler .

Duvara özel mahfaza içinde asılan , kitaplıklarda tozlanmaya terkedilen, bazı kutsal gecelerde açılıp yaprağına bakılan , mezarlıklarda okunup ölü toprağına üflenen , sadece arapçası kem küm okunup anlamı öğrenilmeyen bir Kitap'tan faydalanmak ve şifa bulmak mümkün müdür ?

Kur'an'da , yaratılmışların Yüce Allah'ı "tesbih ettiği"nden bahsedilir . Tesbih , Yaradan'ı her türlü noksan sıfatlardan uzak tutmak , hamd , saygı, sevgi ve itaat demektir .

Şimdi kısaca tesbih ile ilgili bazı ayetlere göz atalım .

" Göklerde ve yerde olan her şey Allah'ı tesbih etmektedir " ( Hadid, Saf, Haşr sureleri )

Gök gürültüsü Allah'ı tesbih eder. Melekler de onun korkusundan ( tesbih ederler ) ( Rad,13 )

" Yedi gök, yeryüzü ve orada bulunanların tamamı Allah'ı tesbih ederler . O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur . Lakin şu var ki siz onların tesbihini anlamazsınız . O , çok yumuşak ve bağışlayıcıdır . ( İsra, 44 )

Maddeci ve inkarcı felsefenin aksine Kur'an'da , insan, hayvan ve bitki gibi canlıların dışındaki varlıklar da Allah'ı tesbih eden "kul" derecesine yükseltilmişlerdir .

Kâinâtın yaratılışı, gece ile gündüzün düzenli işleyişi, yani zamanın ve mekanın mükemmel işleyişi akıl sahipleri için birer ayettir. İşte mü’minler, ister ayakta iken, ister otururken ve isterse yatarken Allah’ı zikrederler, bunların boş yere, iş olsun diye (batıl yere) yaratılmadığını düşünerek Allah’ı tesbih ederler. (3/Al-i İmran, 190-191).

Bundan da anlaşılıyor ki , varlıkların tesbihini ancak "basiret" kalp gözü açık insanlar farkedebilirler .

Galaksiler, yıldızlar, güneş, ay, dünya nasıl programlandırıldıysa, bir milim şaşmadan dönüyor ve yörüngelerinde yüzüyorlar . Dağlar,ağaçlar , kuşlar, atomlar da bu döngünün , itaatin , tesbihatın birer görüntüsüdür .

Herkes bakıyor ama herkes göremiyor ki .. Dün Kur'an meali okurken yukarıda zikrettiğim İsra suresi 44 ncü ayeti beni düşündürdü . Evet , dağlar,taşlar,atomlar,elektronlar herşey Allah'ın güç ve kudretini beden diliyle tesbih ediyor ve bizler anlamadan çok kere yürüyüp geçiyoruz.

 

Aradan 24 saat geçmemişti ki bu gün ikindi ezanı okunurken çok ilginç bir olay yaşadım . Yan tarafımda uzanıp yatmış olan küçük köpeğim birden uyandı ve doğruldu. Titriyordu . Hava soğuk değil , köpek hasta değil

Bu titreme sadece yağmurlu havalarda , yüce Allah'ı tesbih eden gök , müthiş tarakalarla gürlerken köpeğim Leydi , saklanacak yer arar ve zangır zangır titrerdi . Sebebini bulamadığımız bu titreme saatlerce devam ederdi . Yaramazlık yaptığı zaman " Gürgür Dede geliyor " dedik mi susar ve büzülürdü .Halbuki şimdi gök yüzü açık ve güneş var ama köpek zangır zangır titriyor .

Ezan bitti , köpek tekrar yattığı yere uzandı ve titremesi geçti .

Sonra ben derin düşüncelere dalıp gittim .

"Tesbihatın nasıl olduğunu şimdi farkettin mi Ahmet Efendi ?" dedim kendi kendime ve oturup bu yazıyı kaleme aldım .

 

Ne dersiniz bu titreme bir tesadüf mü yoksa * tevafuk * mu ?
 
******************

* tevafuk : anlamlı, hikmetli, ibretli buluşma

( Bu Titreme Tesadüf Mü , Tevafuk Mu başlıklı yazı A.Müfit KUTLU tarafından 23.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu