GÖÇ ZAMANI
Soluk günlerin
Nefesini soluyorum.
Son çiziklerini karalıyor bedenime,
Bir ayağı çukurda olan ömrüm.
Beti-benzi atmış yapraklar,
Artık ölüm sarılığında.
Ha koptu,
Ha kopacaklar…
 
Hazan rüzgarları
Saçlarını okşadıkça;
Çukuru olmayan mezarlara
Tel tel dökülüyor bitap yapraklar.
Kurşuni bulutlar matem havasında
Griye çalmış gökyüzünün,
Mavi gözleri
O kadar dolmuşlar ki;
Dokunsan:
Ha ağladı,
Ha ağlayacaklar…
 
Mevsim hazan mevsimi.
Sorma!
Hava yine bozmuş uslubunu.
Yine derkenar olmuş hiyerarşi.
Göçmen kuşları kaçışıyorlar pürtelaş.
Size ne oluyor  be ayaklarım,
Yoksa sizde mi azdınız
Onca yıldır yoldaşım;
Romatizmalarım.
Ne olur;
Ne olur, benden hesap sormayın!
Boynu bükük, öksüz yıllarım.
Yorgunluğum, hasretim.
Yanma ey ömrüm!
İç geçirme ey gönlüm!
Nedir sizdeki bu telaş?
Yaşım artık;
Akların diz üstü
Düştüğü yaş…
 28/11/2010   

( Göç Zamanı başlıklı yazı HasanYAYLACI tarafından 13.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu