Online Üye
Online Ziyaretçi
Gazeteciler haber alma özgürlüğünü ayağımıza kadar getiren fedakâr insanlardır. Basın ordusunun neferleri olan gazeteciler Türkiye’nin aydınlanmasında mühim bir vazifeyi zor şartlarda da olsa yerine getiriyorlar. Halkın gözü, kulağı ve sesi olan gazeteciler, bizleri güncel haberlerle besleyerek, dünyanın gidişatı hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlıyorlar. Düşünüyorum da gazetelerin ve televizyonların olmadığı bir dünya acaba nasıl olurdu? Olan bitenden haberdar olamayan halk, önünü görmekten aciz kalırdı. Kimse haber alamayacağı için haksızlıklar, yapanın yanına kâr kalırdı. Böyle yoz bir dünya elbette çekilmezdi.
Medya, demokratik kültürün bir parçasıdır. Onun içindir ki basın; yasama, yürütme ve yargıdan sonra ‘dördüncü kuvvet’ olarak anılmaktadır. Fakat bu kuvvet, tehdit unsuru olarak kullanılmamalıdır. Medya, demokrasinin kökleşmesine hizmet etmelidir. Zira demokrasi ne kadar gelişir, serpilirse biz vatandaşlara da o derece yansır. Sonuçta kazanan yine biz oluruz.
Basın, demokrasinin can damarıdır. Basın olmasaydı demokrasi alanında bir şeyler eksik kalırdı. İnsanlara haber ve bilgi akışını kesintisiz bir biçimde sağlayan gazeteciler, aslında çok önemli bir görev ifa ediyorlar. Halkı aydınlatarak demokrasinin şeffaflaşmasını sağlıyorlar. Onlar sayesinde kapalı kapılar ardına kadar açılıyor; hiçbir şey gizli kalmıyor.
“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” kırk yıldan beri kutlanmaktadır. 1961 yılında gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi üzerine, dokuz gazete sahibi, yasayı protesto etmek için üç gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı aldılar. Bu gelişme karşısında, gazeteciler 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla sendika binası önünde toplanarak Vilayet’e kadar bir yürüyüş yaptılar. Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında ise sendikanın öncülüğünde, ‘Basın’ adıyla kendi gazetelerini 11–12–13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladılar. O tarihten sonra 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlandı. 1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, ‘bayram’ olmaktan çıkarıldı ve “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılmaya başlandı. O günden beri de gazeteciler tarafından kutlanmaktadır.
Bilindiği gibi her yıl Ocak ayının onuncu günü “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanır. Bu yıl da “Çalışan Gazeteciler Günü” Trabzon Belediyesi tarafından beş yıldızlı Zorlu Grand Hotel’de kutlandı. Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu tarafından Zorlu Grand Otel’de verilen yemeğe Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanvekili Turgut Özdemir, TSYD Trabzon Şube Başkanvekili Murat Taşkın, AK Parti Belediye Meclis Üyesi ve Grup Başkanvekili Fahrettin Aksoy, Meclis Başkanvekili Nusret Onur, Belediye Başkan Yardımcıları Hüseyin Turan, Ergin Aydın, Osman Gökhan Bali, Cengiz Çolak, gazete ve televizyonların imtiyaz sahipleri, yöneticiler, kameraman, yazar ve dizgicilerden oluşan yaklaşık 250 basın çalışanı katıldı. Belediye tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “Çalışan Gazeteciler Günü” etkinliğinde Trabzon basınında çalışan veya ebediyete göç etmiş gazetecilerin resimlerinin yer aldığı çok kapsamlı ve anlamlı bir slâyt gösterisi yapıldı.
“Çalışan Gazeteciler Günü” programının açılışında kısa bir konuşma yapan TSYD Trabzon Şube Başkanvekili Murat Taşkın, gazetecilerin haklarının bugün istenilen seviyede olmadığını vurgulayarak böylesine bir etkinlikte basın çalışanlarını bir araya getiren Başkan Dr. Orhan Gümrükçüoğlu’na teşekkür etti. Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanvekili Turgut Özdemir ise yaptığı konuşmada “Çalışan Gazeteciler Günü” dolayısıyla gazetecilerin sorunlarının ulusal ve yerel medyada gündeme getirilmeye çalışıldığını ifade etti.
Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ise yaptığı veciz konuşmada, halkın doğru haber alabilmesi ve olayları farklı açılardan yorumlayanları izlemesi için basın özgürlüğünün ve ifade hürriyetinin korunmasının şart olduğunu ifade etti. Başkan Gümrükçüoğlu gazetecilere, içinde ajanda ve kalem takımı bulunan bir de hediye sundu.