Son zamanlarda bazı flimler yapılıyor. Sinemalarda sırf para kazanmak adına gösterimler oluyor. Flimin ismine bakıyorsun bir de işlenen konuya arasında dünyalar kadar fark göreceksiniz. Bu flimleri yapanları eleştirmek amacı ile yazı yazmıyorum. Ortada var olan gerçekler bir kenara itilerek yalnızca flimin içinde reyting uğruna aşk işleniyor.
 
Bu flimlerden bir çok örnek verebiliriz. Benim kafama takılan Türk tarihine yön veren insanların sadece yatak odalarını ele almak ne kadar doğru bir davranıştır. Bir de bunu yapanlar hep aynı kanallarda boy gösteriyor. Bu insanların gerçek amaçları nedir ? Anlatılan konular doğru olabilir ancak bir tek aşk konusunu işlemek bana göre yalnıştır. Bunun da hesabı hiç sorulmak istenmiyor.
 
Devletin başında bunları denetleyen kimse kalmadı mı ? Yaşanmış olayları bütünüyle ele alınıp ta ona göre flimler yapılsa daha iyi olmaz mı ?
 
Birisi çıkıyor "Mustafa Kemal" diye bir flim yapıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün son iki yılını ele almış, flimin başından sonuna kadar elinden içki bardağı ile sigarası eksik olmuyor. İçki masalarından başını kaldıramayan Türk Milletinin önderinin portresi. Latife hanım başta olmak üzere kadınlarla arasında geçen duygusal ilişkileri anlatan bir flim. Millet sinemalara akın ediyor.
 
Sinemadan çıkanların suratlarına baktım. Dudaklardan dökülen sözcükleri not aldım. "Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı böyle mi geçmiş, inanamadım, bu adam Mautafa Kemal olamaz" gibi sözcükler. Konuşamayanların suratlarını üzüntüler sarmış. Milletin başına taç olan kişinin tacı son iki yılı ile ayaklar altına alınıyor.
 
Şimdi de Kanuni Sultan Süleyman'ı anlatan "Muhteşem Yüzyıl" isminde bir flim yapılmış. Diğer televizyon ve gazetelerden bir sürü tepkileri gördük. Bu da tepkilerden öteye gidemeyecek. Flim çekilmiş, millet seyredecek. Yine konu aynı. Aşk, yatak odaları. Bir de başrol oynayan kişinin hareketleri öyle bir sert mizah yapmış ki babası Yavuz Sultan Selim'den daha beter.
 
Bu kişilere en güzel cevap olarak Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümünden bahsedeyim. Vasiyetini açıp okuyorlar. "Benimle birlikte bana ait olan sandığımı da yanıma gömün" yazıyor. Şeyh-ül-islama soruyorlar. Verdiği cevap "bu bizim dinimize aykırı, sandığı açıp görmem lazım" diyor. Sandığı açıyorlar. Sandığın içinden bir tek kağıt parçaları. Bu kağıt parçalarında Kanuni Sultan Süleyman'ın bir iş yapacağı zaman Şeyh-ül-islama danıştığı konulardan bahsediyor.
 
O ki dünyaya hükmeden bir padişah. Her yapacağı işi şeyh-ül-islama danışan bir kişi. Onu da bir kenara bırakalım. Kanuni Sultan Süleyman'ın yalnızca yatak odası mı bazılarını ilgilendiriyor. Hürrem Sultan'ın Kanuni Sultan Süleyman'ın üzerinde ki etkisini bütün tarihçiler bilir. Bu yüzden de Osmanlı İmparatorluğu tavizler verneye başlamıştır.
 
Osmanlı İmparatorluğunun yükselişinin zirveye varıp tekrar geriye dönüşü bu zamana rastlar. Dünyaya hükmetmenin ve tavizlerin nedenleri ortaya dökülmez. Her zaman Türk'lerin yatak odalarından bahsedilir.
 
Ben burada bir yalnışlık var olduğunu hissediyorum. Toplumuza etki eden sahneleri gördüğümden bunları yazmak zorundaydım. Şimdi ne olacak Türk Gençliğinin bakış açıları. Mukteşem Yıllar adını yazacağınıza Muhteşem Yatak Odaları yazsanız daha iyi olmaz mı ?
 
Hainliği yapıyorsanız bari adam gibi hainlik yapın.
 
Nedir bu kendi geçmişinle alay etmeler ?
 
Nedir bu örümcek kafalıların amaçları ?
 
 
06.01.2011
   
 
 
( 382- Muhteşem Yıllar başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 1/6/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu