Dizildi kelimeler, dolmuşum, taşmaktayım

Desem dilim kirlenir, söylemesem yüreğim

Kırıp dökmemek için sabrımı aşmaktayım

İçimi boşaltmaya yetişmiyor küreğim

 

Söz gümüş, sükût altın diye diye lal oldum

Dilime kadar geldi, diyemedim, kal oldum

Şiştim artık, her lafı taşıyan hamal oldum

Tepki vermez, sır vermez acayip bir hal oldum

 

Her mısrada bir sitem, her dize isyan diyor

Yetmiyor, imgelere saklanan haykırışlar

Şiirler kifayetsiz, sesimi iletmiyor  

Sayfalarda kalıyor, nafile yakarışlar

 

Nisyan etmem boşuna, içimde çınlar sesi

Yıkılmaz kale gibi surlarım dövülmekte

Birini savuştursam, saplanır ötekisi  

Her kurşunda yüreğim ağır ağır ölmekte

 

Gidişat iyi değil, bu böyle olmayacak

Kırmadık ne bir gönül, ne hatır kalmayacak

Bin zehir boşalacak, dökülse bir kelime

Dünya harbi nedir ki, evren çalkalanacak

 

Boğuşup duruyorum kendimle kara kucak

Ardımdan kovalıyor kaçsam da köşe bucak

Zurnanın zırt deliği, ha çaldı, ha çalacak!

Sabrımın son perdesi yırtıldı yırtılacak

 

Ne derdime yanarım, ne zerre üzülürüm

Elalemin derdine gerilmesem bir anlık

Don Kişot’luk yapmadan geçmez oldu bir günüm?

Yapıştı üzerime bu sahte kahramanlık

 

Zannetmem içerimde ilelebet kalacak

Taş değil ya bu yürek, gün olup boşalacak

Nihayet sabrının da sınırı var insanın

Önerim, boşalınca yer arayın kaçacak

 

 

( Dilim Doldu Taşıyor başlıklı yazı Mehmet DEMİR tarafından 9.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.