Ürpermiş gecelerde
Şimşekler çatlayıp, yarılınca gök
Kerpiç bacalardan
Biri kara,
Diğerleri duman renginde
Bir güvercin sürüsü savrulasıymış
Kimileri otuz,
Kimileri kırk diyor
Köyün yaşlıları emin
Kırk üç diyorlar…

Şu karşıki tepede toplaşır
Diz çökmüş kadınlar olur
Sessizce dua ederlermiş…

Her biri;
Ormandan şahlanarak gelen
Uzak rüzgârların taşıdığı
Çılgınca koşan
Ölüm atları üstünde
Bir ellerinde kılıç
Patlamaya sabırsız bir mavzer gibi
Çapraz silahlı süvarilere dönüşür
İzmit’ten Afyon’a,
Sakarya’dan Bursa’ya,İzmir’e
Ve hatta Balkanlar'dan, Kafkasya’ya
Gözden kaybolurlarmış…

Ufuk yeşil yeşil ağarırken
Sürtüne sürtüne başaklara
Aynı tepede toplaşır
Sessizce dua eder
Güvercin sürüsüne dönüşür
Gökyüzüne savrulur
Kerpiç bacalara
Dönerlermiş...
Kimileri otuz,
Kimileri kırk diyor
Köyün yaşlıları emin:
“Sivas’a kırk üç geldiler, kırk üç!”
Diyorlar…

Kara güvercin
Fatma Seher’miş
Nam-ı diğer, Kara Fatma
Köyün yaşlıları emin
Öyle diyorlar…

Konya, Eylül 2010
Ali Akın
( Kara Fatma başlıklı yazı Ali Akın tarafından 9/23/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.