İşine gelmiyor, anlatmak boşa,

Taşlasan da yalan, sussan da yalan!

Gerçeği biliyor, hayatı şaşa,

Haşlasan da yalan, pussan da yalan.
 

Fazla düşünmeden gidiyor yola,

Keyfince dönüyor bir sağ bir sola,

Düşmanıyla bile veriyor mola,

Dışlasan da yalan, kessen de yalan!
 

Namazı kılıyor kıyafet aynı,

Şeytanı şaşırtır oynanan oynu,

Her gece ısıtır başka bir koynu,

Fişlesen de yalan, assan da yalan!
 

Beş vakit camide kitabı dinler,

Evde hanımını küfürle ünler,

Şirkini sayarsan belki yüz binler,

Dişlesen de yalan, kıssan da yalan!
 

On beşinde âlim gibi konuşur,

Anası, babası fikir danışır,

Yolda gördüğüne hemen yanaşır,

İşlesen de yalan, essen de yalan!
 

Dünya aynı kalmış, biziz değişen,

Makam için virgül gibi(!) eğişen,

İncir çekirdeği için boğuşan,

Aşlasan da yalan, bassan da yalan!
 

Dursunî ne dese kimse duymadı,

Ayık dinlemedi, sarhoş aymadı,

Hiç kimse fikrinden dönüp caymadı,

Kışlasan da yalan, yassan da yalan!

 

Dursun Yeşil - 2008

 

 

( Haşlasan Da Yalan başlıklı yazı dursun-yesil tarafından 20.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu