Zannetme ki ben hala, Kerem’de, Aslı’dayım ,
Geçti öğrenme demi, anlama faslındayım...

Seherlerle sarhoştum, bir fay geçti gönlümden !
Aşkın alfabesini, okudum yedi dilden...

Derde derman isterken, derdim çok yavuz şimdi ;
Bu yönsüzlük demidir, olmaz kılavuz şimdi...

Meğer gördüklerimiz, yalanmış onca camdan ;
Düştüm ayaklarıma, sıyrılarak aynamdan !...

Bir duraksız kuş gibi, hiçbir dala konmuyor,
Ne yana çıksa yolum, gönlümüz avunmuyor...

Aldırsam da ne çare, sevebe ve günaha ,
Sonunda yollarımız, düğümlenir bir ah’a !...

Kimine yıldırımdır, kimine yollar yengeç ;
Marifet o ki derler; elsiz ve ayaksız geç...

N’olur karanlığa kal, görme sen ahvalimi ,
Kırılırken kapılar, arzetmeden halimi !...

Hem süzmeden ye derler, balları peteğiyle,
Güneş arzı endamda, ışıklı eteğiyle ...

Gün ağarmada şimdi göğsünü gere gere ;
İnsan bazen kör olur, gerçeği göre göre !

Bulunsa da fenerin, her karanlıkta yakma ;
Bir nefesliktir hayat, uzun çek ve bırakma !

Güneş sarı saçıyla kayarken dizlerimden,
İki damla yaş olup, döküldün gözlerimden ...






( Fasıl başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 7/20/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.