Zümrüd-ü Anka’nın kanadındaydın,
Kaf dağı zülfüne şaşsın Dilrubâ.
Sen ki âsûmânın sanatındaydın,
Demli gözlerinde yaşsın Dilrubâ.

İfade edilmez nesir gibisin,
Mücrim yüreğimde esir gibisin,
Artımsın eksimsin kesir gibisin,
Bedenim yollara düşsün Dilrubâ.

Adın belki teşbih mâ’nâsı ağır,
Terennüm ettikçe yanıyor bağır,
Ne bilsin bizleri duyguda sağır,
Derdim yedi dağı aşsın Dilrubâ.

Off diye çıldırır sine derinden,
Bana bir nefes ver kutlu yerinden,
Kurtulsun ümidim hicran terinden,
Varlığım lütfunla coşsun Dilrubâ.

Dilimde ilim’sin yolum gibisin,
Boşların içinde dolum gibisin,
Bir asa bir hırka solum gibisin,
Her gece saatte beşsin Dilrubâ.

Yanmak; yangınlarda nevâ bulmakmış,
Ahdinle sözlenip devâ bulmakmış,
Yeryüzü bir adım hevâ bulmakmış,
Ayın çehresinde kaşsın Dilrubâ.

Aşkın evsâfının özü gibisin,
Belki söylenmemiş sözü gibisin,
Yaktıkça sevdiren közü gibisin,
Bağrım ateşlerde pişsin Dilrubâ.

Kalp tası çatladı nefesim körük,
Sanki ciğerimi kapladı çürük,
Garip bir ozanım menzilsiz Yörük,
Zaman ve mekâna eş’sin Dilrubâ.

Kaç seher uğrunda vuruldu şafâk,
Şeyda bülbüllerin arzında nahâk,
Kızılelma’m oldun bin bir renk afâk,
Ötüken gibisin başsın Dilrubâ.

Her hece her harfte her isimdesin,
Göz içre gözümde her resimdesin,
Canlı cansız her şey her cisimdesin,
Yemen’sin Fizan’sın Muş’sun Dilrubâ.

Bu gece bu gece yine hârdayım,
Okyanus yetimi çeşm-i zârdayım,
Ben beni yitirdim acep hardayım,
Hasretin dağları eşsin Dilrubâ.

Çiğdem duasının suru gibisin,
Gül ve manolyanın nuru gibisin,
Cevabı muazzez soru gibisin,
Yokluğun ruhumu deşsin Dilrubâ.

Ne yapsam merâmı yazamıyorum,
Gözümle dağları kazamıyorum,
Çile terkibiyim bozamıyorum,
Dilersen lebâleb taşsın Dilrubâ.

Kehkeşân’ı açan perde gibisin,
Sine-i harâbta dürr’de gibisin,
Gâhî göğde gâhî yerde gibisin,
Kanatları safir kuşsun Dilrubâ.

Varsın bu Makberî inleyip dursun,
Ağyâr huşû ile dinleyip dursun,
Sen olda böğrümü kör kurşun vursun,
Gölgem ardın sıra koşsun Dilrubâ…

Makberî – Ahmet Akkoyun…..03/05/2010…..21:30….İst

Yorum = Mustafa Zorla


( Dilrubâ başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 5.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu