Sakarya’ya gelir- gelmez köyümün
Kurdunu, kuşunu özleyeceğim.
Fırtınası dinmeksizin gönlümün
Yazını- kışını özleyeceğim.
Bilmem, nasıl düştüm ben bu gurbete
Hep rüyama girer cevizli kete
Pişiden, gevrekten, pancardan öte
Isırgan aşını özleyeceğim.
Ne zaman yâd etsem, yüreğim sızlar
Yanlarında sönük kalır yıldızlar
Her akşam, her sabah su alır kızlar
Çeşmenin başını özleyeceğim.
Halkımın hicrana boyun büktüğü,
Kırk yaşına varamadan çöktüğü,
Eşin- dostun peşim sıra döktüğü
Gözünün yaşını özleyeceğim.
Yanar Yanık Ozan, hasretin ile,
Her yerde, her saat getirip dile,
Cennet-i alada yaşasam bile
Dağını- taşını özleyeceğim.
Muhammet AVCI Ekim 2016 Sakarya