Eklenme Tarihi : 28.09.2023
Okunma Sayısı : 347
Yorum Sayısı : 8
Etiketler
Hrylmzçap
Hrylmzçap
tarafından eklendi
Normal Üye
Paylaş
Özellik
Günün Yazısı

Bu Yazı 29.09.2023 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.
Son Yazıları
Site İstatistikleri

Pencere Günlüğü

Pencere Günlüğü


Bugün hava kapalı ve yağmurlu. Koltuğuma ters oturup, pencereden etrafı izlemeye başladım. Sokakları, marketleri... Camlarım ıslak ve kirliydi.. Şöyle bir elimle buharını sildim camın, karşımızdaki on iki katlı binayı süzdüm yukarıdan aşağıya. Sonra da aşağıdan yukarıya, bir elim bir yanağımda..
Kimse ne penceresinden ne de balkonundan bakmıyordu. Anlaşılan herkes üşüyordu, herkes benim gibi elinde kahvesiyle pek de hayal kurmuyordu.  

Balkonların içinde asılan çamaşırlar rüzgarın etkisiyle tutsak edildiği çamaşır telinde kıvranıp duruyordu. Hele bir gömlek vardı ki, özgürlüğünü ilan etmesine çok az kalmıştı. Efil efil esen rüzgarın etkisiyle birazdan mandalların esaretinden kurtulacakmış gibi kollarını bir açıp bir kapatıyordu. İsyankar gömlek, kendini bana göstermek için nasıl da çırpınıyordu. Fakat güzel gömleğin bilmesi gereken şeyler vardı. Bu havada uçarsa ya çamura batar ya da bir kamyonun kasasına takılır kimbilir hangi kıllı adamın bedenini sarardı. İyisi mi balkonda da olsa salınmaya devam etmeliydi. Hem ben arada bir penceremden izlerim o çizgili şekilden şekile giren halini. 

Hangi binaya baktıysam çatısından duman çıkmıyordu. Evet çıkmıyordu. Artık çatılarda bile baca yoktu. Oysa küçükken bu mevsimlerde babalar turuncu çatılarda baca temizler, bacalardan duman tüter, bilirdik ki odalar sıcacık, çocuklar sobanın etrafında, uzanmış halının üzerinde derslerini yapardı. Evler ya mandalina ya da portakal kokardı.

Şu karşıda yeni lüks binanın dördüncü katındaki kadın bu yağmurlu havada camlarını siliyor. Anlaşılan bugün temizlik günü... Bana göre böyle havalarda ya uyunur, ya da hayal kurulur.. Ahmak ıslatan yağmur yoktu ama aylak ıslatan yağmur yağıyordu sanki. Şimdi bu yağmurda yürüyen aylak kadın olmak isterdim. Balkona çıksam mesela öylece kollarımı açıp ıslansam, sebepsiz. Başımı gökyüzüne çevirsem, gözlerimi kapatsam... aylak yağmurun birazcık tadına baksam... Nasıl da komik görünürüm bana bakanlara. Ama bunu isterken ben hiç de komik gelmiyorum nedense bana. Bu arada elimi yanağımdan çekip arada bir kahvemi yudumluyorum. Biraz soğumuş biraz da acı tadı. .

Bu gri renk ne kadar da kirli duruyor böyle. Tüm şehir yağmurla temizleniryorken, bu renk nasıl da kirletiyor bütün bir günü. Bir şarkı dinleyip düşünmek istiyorum. Tam şarkıyı açıyorum hocanın sesi minareden yükseliyor, Allah’ü Ekber, Allahü Ekber. .. Allah isteseydi hayalini kurdurmazdı. Tam da böyle diyorum içimden. Sonra ezanın bitmesini bekliyorum. İlle de o hayal kurulacak ya,  saatime bakıyorum kızımın okuldan çıkış saatine denk geliyor.  Yine vakitsiz bir zaman. Allah diyorum, biliyor işini.  

Koşa koşa kızımı okuldan almaya gidiyorum. Eve geliyorum ki tencereler boş. Pencere boşluğu tencere boşluğuna dönüşüyor anında. Akşama ne yemek var ne de çorba. Bu hayaller karın doyurmuyor elbet, takıp da mutfak önlüğümü, kıvırıyorum elbisemin kollarını. Derken eşimin en sevdiği yemek geliyor aklıma. Daha doğrusu hepimizin en sevdiği, koca bir tencere patates kızartması. Yanında bir tabak da hayal kurmacası. 
İşte böyle, iyi böyle.... 

........ 


Sitedeki
Yazarın
Önceki YazıSonraki Yazı
Önceki YazıSonraki Yazı
( Pencere Günlüğü başlıklı yazı Hrylmzçap tarafından 28.09.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
 
© 2008-2022 Edebiyat Evi | Eserlerin tüm hakları ve sorumluluğu eser sahiplerine aittir.
Ferizli Çekici, Savaş Oto Kurtarma