Sen:
Karadeniz gibisin
Sisli dağlar uçsuz bucaksız orman
Denizden derin gözlerin
Bakışın kemençe,
Gülüşün tulum.
Ben;
Terkedilmiş bir köy
Caddelerine hüznün eksik olmadığı bir kent
Saç sakal karışmış,
Üstü başı yırtık
Gururu örselenmiş adam.
Gurbetten, sılaya;
Yalnızlıktan, sevdaya
Yazılmış mektup gibiyim.
ucum !
yanık benim.
Ruhum;
Unutulmaya yüz tutmuş gramofon
Bedenim;
Sağlı sollu çizik taş plak.
Zigana'dan Toroslara bir türkü söylüyorum.
Kağıttan gemiler yapıp,
Bırakıyorum fırtınanın azgın sularına
Söyle !
Aşar mı dalgaları ?
Ulaşır mı sana !
Kan ağlayan mektuplarım.
Sen;
Deniz kızı
Düşe yazdığım
Tutku ekip, hüzün biçtiğim
Umudumun rengi
Hangi denizi mesken tuttun
Ne olur söyle
Sulara karışıp geleyim.
Taş kesileyim sahilinde
Dalgalar öpsün dudaklarımı
Sen;
Okurken ucu yanık mektuplarımı
Gülüşüme, gülüşünü kat
Ben;
Kollarında, huzur içinde öleyim.
OZAN ALİ AYDIN