Tam teşekküllü hüzün santrali ve düş
öbekleri…
Manivelasında ömrün
Sökükler sökülen
Tepe noktasından evrenin
Koyudan çehresi gecenin kayrasında
Aralıksız volta atan tanrısal bir
yalnızlık
Hükmü veren yüce İlah
Aşkın yırtık çadırına
Damlayan tek damlada boğulduğum
Güne nispet
Geceye ve uykuya hasret
Dalkavuk ve şarlatan imgeler
tıklatırken kapıyı
İhtimamla serildiğim bir hayali
Gerçek kılsın diye Tanrı
Azat edilesi ısrarla sektiğim
O yampiri iklim
Kasıtlı kasıtsız esen rüzgâr
Göğün vebali
Yerkürenin meali
İnsan ırkında saklı ömrün kırık
pedalları
Ve işte abandıkça
Ve işte seyreldikçe
Ve işte acının da çıtası yükseldikçe
Kukumav kuşları da beklemede
Tam teşekkülü hastane ve hazin mevsim
Tereddütsüz hayatı kaderi
kabullendiğim
Yine de yine de zor dayanmak
Kıymet verdiğim neyse gıybete düşkün
bir zümre
Paslı çivisi serzenişin
Adaklar adadığım yalnız kaldığım
Adeta dört duvar tek resim
Renklerin tutulan nutku
Göğün tahakkuk ettiği kadar ufku
Aydınlık ya da karanlık bir günü
Diktiğim telaşla annemin rüzgârına
Ektiğim dua ve gözyaşı
Dur durak bilmeden sevdiğim nice
kaybın da na’şı
Hazır ol dese de kader
Hızır gibi yetişecektir Rabbim
Duyguların müsveddesi
Esir düştüğüm bir yemin ki:
Şarkıların en güzeli:
Anne bestesi
Zanların da doldu zamanı
Iskalasam da mutluluğu ve hayatı
Dünden razıyım acı çekmeye
Yeter ki anne tadında olsun her gün
her şiir her kelime
Azığım hazzı değil haiz olduğum
Bunca acının kanlı duvağı
Ne çocuk ne kadın ne fani
Uhrevi boyutta serildiğim lahit ki
Söndü de gitti gözünün feri
Bir ütopya ise mutluluk
Un ufak edilmiş yürek ve kütük misali
Saplandığım derine
Tebessümlerin tamamen solduğu
Elbet hükmü verenin tenine
Konan kara gece solgun güneş
Katık ettiğim illa ki mi hasret?
Depreşen göğün
Delinen yerkürenin
Divane rüzgârın dağıttığı
Bir yürek ve bir mevsim ki
Şah damarımdan yakına koştuğum tek
teselli
Yeter ki
Hayırlara vesile olsun neyse tecelli
Edecek tutulan nutkuma döktüğüm gözyaşı
Nihayetinde boğulacağım bir gerçek
Varsın göz gözü görmesin
Göze geldiğim kadar bu acılar da geçecek
Elbet diyemediğim
Azık bildiğim hüznü ve Allah yolunu
kat ettiğim
Renkler solgun
Gün ölgün
Evren ıssız
Ben annemin rüzgârında seken tek
Yıldız
Ar bildiğim arz ettiğim bir hırsız
Adeta göçtüğüm güzelliklerin peşine
Düştüğümün ertesi
Düşmez kalkmaz bir Allah