Terk et düşlerimi düşüncelerimi de ve yüreğin firarında saklı tut cesaretini çünkü ben esaretindeyim bilinmezin ve o devasa pencerede kalmış bir kırık can parçası…

Beynamaz gölgelerin…

Beyhude sevgi gösterilerinin…

Çıtası yüksek bir hüzündür içimde beslediğim.

Söküklerimi diken hep annemdi en başta sevmeyi öğreten ve karşılıksız seven tek insan ve isyanında evrenin her halükarda baş etmeyi bana öğreten yüce Rabbim.

Tesiri de yokmuş meğerse verdikçe sevgimi dışlandığım ve dişlendiğim bir tekerlek izi belki de bileğimde iken donan ve susan zaman ve hangi aralıklarda saklı olduğumu bilmeden bir koşu varmaktayım Rabbin Dergâhına.

Namaz örtüsünün çok yakıştığı kadın ve mavi gözlerinde yüzen yelkenler ah, şimdi nerede?

Defansı sözcüklerin ve feri gitmişken gözlerinin…

Baş ederim her daim etmedim mi?

Balta girmemiş duyguları mademki bana bahşeden Rabbim.

Ne bir güç gösterisi bildim hayatı ne de göç takvimine istemeden şerh düştüm ve pekişen acımla hüznün kıvamıyla pişirdiğim çorbayı ellerimle anneme içiren bendim madem şimdilerde tabak da boş çorba da soğuk tıpkı annemin ayakları ve elleri gibi.

Sözcüklerden medet umuyorum bir kere daha ve ruhumu teslim etmek istiyorum annem kapatmadan gözlerini özlemle beklerken yolunu ve özveri ile yaşamışken en çok da annem uğruna…

Tecelli edecek bir tesellidir yolunu beklediğim ve azat edemediğim bir sıkıntı saklı yüreğimde bir serzeniş değil asla bir isyan da değil sadece sirayet eden gün iken tek muhatabım adeta geceden kalma yorgunluğumla sansınlar ki kova kova taş taşıdım.

Bir rengi yok yine mutluluğun.

Bir rakımı var ise eğer ki çektiğim acının tepe noktasıyım ben hüzün denen o kalın dosyanın ve hümayunu yüreğimin ve kısıtlanmış özgürlüğüm ve resmettiğim duygularım.

Recim edilense eğer ki masumiyet ve doğruluk kural tanımadan sevdim ben ve riayet ettim de tüm kanun ve normlara ve işte tabiat yasası yaşın da kuruduğu ruhun çöktüğü bedenin nerede ise infilak ettiği.

Bir gösteri sanatı olduğunu hayatın asla kabul etmedim ve cehennem bekçilerini dahi melek bilip bağrıma bastım ağrıma gitmiyor bile yaşadıklarım ağız alışkanlığı iken en sevdiğim sözcük ve insan mademki annem…

Mekânsız ve zamansız bir boyuttayım günlerdir oysaki hayatı da acıları da sırtlanmış ve şikâyet etmeden yaşarken annemin kalbi nasıl oldu da durdu beş dakikalığına da gidip geldi ve gidişinin ardından yine Rabbimin mucizesi ile döndü hayata.

Düşkünlüğüm anneme.

Duygularım nasıl da mubah ve sevdikleri beni sırtımdan bıçaklayan bir güruh.

Perdelenmiş gözlerde gördüğüm karanlık ve kararlılığım direnmek adına hem de annem uğruna ve meali olmayan sözcüklerden firar edip yüreğimi de söktüm yerinden ve yâd ettiğim dünümü da temelli maziye gömüp şimdi ruhumun rugan çizmelerinde saklı tutuyorum kararlı ve de acılı adımlarımı.

Hizaya gelecekse insanlık geç kalınmadı mı?

Yine de haiz olduğum metanet ve dirayet ve de maneviyatla ben çoktan geldim hizaya ve Rabbin ışığında sekiyorum bir bir.

Beyan ettiğimden de ötedir yaşadıklarım bu yüzden Rabbimle aramdaki o muhteşem iletişime sadık varsa yoksa ben Allah yolundayım.

Alıcı kuşlar rahmeti sunuyor adeta.

Kimisi veda mektuplarını yok sayıyor.

Kimsesizliğimi taşlayan insanlardan yana ne kadar sıkıntım varsa elbet Allah’a havale ettiğim.

Gün öylesine bir havale geçirdi ki ve ateşlenen güneşle sürtüştüm çünkü ruhumdu daralan ve yolum belirsiz oysaki güneş de evren de neşeliydi.

Tadı damağımda kaldı yine mutluluğun ve ben her şeyimle emrine amade iken annemin şimdi sanık sandalyesine oturdu duygularım ve saydıklarım kadar da sağdıcım iken kâh harfler kâh rakamlar.

Bir telaşla sevmişim ki.

Bir de ulvi duyguların nüktesinde saklandığım ve boyutsuz bir rahlede konakladığım.

Misafir olduğumuz dünyadan kesmeli miyim yine umudumu yoksa Hancıya duyduğum İlahi Aşk ve güvenle teslim mi olmalıyım kaderime ve annemsiz günlerin yasını tutarken tek dileğimdir bu yasımın temyize gitmesi ve annemin yeniden evine dönmesi.

Elim sende anne.

Ruhum en tepede.

Sızan şu birkaç kelime de yetmedi canımın yanması geçsin diye kalemle dans ederken yine kaderin ayağına bastım ve bir harf ihlali ile kederimi yaşıyorum yaşatıyorum da içimdeki çocuğa çünkü ben annem sayesinde çocuk kaldım ve masum ve çaresiz belki de büyümenin vakti çoktan geldi de geçiyor bile.


( Bir Kırık Can Parçası Ve Annem... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 8.06.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.