Son zamanlarda severek dinlediğim parçalardan biride, “beni  böyle kabul et”. Bu parça bitmişliğin, tükenmişliğin, biçareliğin haykırışıdır sanki. En çok hoşuma giden yönü, enaniyet yelkenleri inmiştir.  Hoşuma giden şarkıları defalarca dinlerim. Başka bir huyum ise, aynı şarkıyı başka sanatçılardan da dinlemek isterim. Belki başka sanatçı daha iyi yorumlamış olabilir. Anti parantez, Müslim babanın yorumlamış olduğu parçaları asla başkalarından dinlemem.
 


Geçenlerde kaçıncı defa dinlediğimi  bilmiyorum ama “beni böyle kabu et” şarkısını  başka bir sanatçıdan da dinledim. İyi ki de dinlemişim, adı şanı duyulmamış, pek fazla şarkı söylememiş ama müthiş bir şekilde yorumlamış. Rotayı yeni keşfettiğim sanatçıya doğru yönelltim yani İbrahim Gökdeniz’den de bu şarkıyı bir kaç kez dinledim. Bu ara yeni keşfettiğim sanatçının diğer şarkılarını da dinledim, değişiklik her zaman iyidir yoksa kafa fena halde şişer!


Keşfettiğim sanatçıya  hayran kaldım, çok farklı tarzlarda şarkı söylebilen biri. Bir birinden çok farklı ses tonunda, tarzda şarkı söyleyebilen sanatçı nadir bulunur!  Çok farklı bir şekilde seslendirmiş olduğu parça: “le le neylersin.”  Can çıkar huy çıkmazmış, üstün yetenek olan sanatçının seslendirdiği şarkıyı Azeri bir sanatçınının da  yorumlamış olduğunu gördüm. Azeri sanatçının  (Şahmar Haciyev)  Anadolu türküsünü nasıl yorumlamış olduğunu merak edip dinledim. Şaşırdım kaldım, iki ayrı insanın sesi birbine bu kadar mı benzer. Daha doğrusu iki ayrı insanın sesi nasıl olurda tıpatıp aynı olabilir? Üstelik  müzikte aynı? Sonunda benim jeton düştü!

Meğer benim kendisine hayran kaldığım, üstün yetenekli sanatçı zannetiğim zati muhterem başka sanatçıların sesini çalarmış! Nerden mi anladım?  Şahmar Haciyev profesyonel bir sanatçı, çok sayıda eseri var. Meğer bizim çok üstün yenetekli olan İbrahim, kendisi söylermiş gibi  yaparmış (playback). Zaten, Azeriler ses hırsızlığının farkına varıp İbrahim’i uyarıp eleştirmişler ama bizim vatandaşın  galiba umurunda değil.


“Beni böyle kabul et!” parçasını İbrahim Gökdenizden  tekrar  dinledim ama bu ara merak ettim: “acaba bu sesi kimden çaldı?”  Kandırılmış olmayı kendime yediremedim,  kimden araklıdığını araştırıp buldum.  Kenan Arslan’ın da sesini çalmış… Kenan Arslan’a ulaşma imkanı bulamadım, yoksa insanlık namına ses ve müziğinin çalınmış olduğunu kendisine bildirecektim. Umarım birileri bunu başarır.
 
Ses hırsızlığının da yapıldığına şahit oldum ya, bir yaşıma daha girdim. Bu kadar yaşanmış irili ufaklı olaylara rağmen:  duyduğum veya gördüğüm ahlaksızlıklara, terbiyesizliklere,  gayri insani davranışlara halen şaşırıyorum.  Ölmeden daha nelere şahit olacağız kimbilir...


Abdullah Konuksever

( “Beni Böyle Kabul Et” başlıklı yazı hotamisli tarafından 25.05.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.