Yorgunum içten dıştan
Yok artık eski tadım
Ararsan kayıptayım bu aralar
Gün gittikçe bulunmaz olacak adım
Çekildim köşeme sessizce
Baktım seyri koca aleme
Daldım derinden derine
Sarmaşık gibi inatçı
Her yanımı saran elem kedere
Hasbihal ettim kendimle
Gecenin siyahında geç vaktinde
Uykunun firar ettiği saniyeler ile dakilarında
Yol çıkmaz sokağa çıktı
Tutarsızlık var gördüm
Sordum kendime bu gidişatın adı nedir
Hayat hayaller ile umut versede
İcraata gelince kırmızı ışıkta bekletir
Harcatır ömrü bekle der
Yeşil ışığın yanana kadar
Oysa varmı acaba o kadar
Yaşanacak uzun ömür
Kimi bilinçli kimi Bilinçsiz
Eder durur surçi lisan
Düşünmez oda kendisi gibi insan
Kırar döker paramparça eder
Kırar çoğu kalpleri
Unutuğu gerçek ise
Gün olur pişmanlık içinde
Nasıl bakacak o kırdığın insanın insanların yüzüne
Yaşadığın güne değil
İlerleyen zamanda neydim ne oldum
Diyecek vakte yıllara göre düşünerek yaşa
Gençlik varlık bir ilkbahardır
Gelip geçer sonrası sonbahar kış
Kırmadan yaşa ki
Düştüğünde sığınacak limanın olsun