Yanlış anlaşılmamak ve farklı yorumlara meyil vermemek için şunu söylemeliyim;okuyup yazdıkça,düşünüp konuştukça mutlu olan birisiyim ben,kimsenin cahil kalmasını katiyyen istemem.
Daha önce bu konu hakkında yazmıştım,yılmadan usanmadan bir kez daha yazacağım.Eğitim,ekonomi,sağlık,güvenlik,çevre,sanayi,adalet,
aile,tarım gibi konular, siyaset üssüdür ve ülvidir.
"Zorunlu" ile "eğitim" kelimeleri yanyana kullanılabilir mi?Bizlere yıllardır eğitim gönül işidir diye öğretilmemiş miydi?
On dört yaşlarında bir yiğenim var geçen yıl liseyi kazanamadı,çocuğun zaten okuma hevesi yok içinde.Annesini aramışlar okuldan,illaki halk eğitime gidip açıktan liseye kaydolsun yoksa cezası var demişler.
Biz çocukların önüne koskoca fıstıklı baklava tepsisini koyup hepsini bitirmelerini istiyoruz,iyi ama baklava sevmeyen var,fıstıklı sevmeyen var,hastalığından dolayı yemeyenler var,şekere alerjisi olanlar var vs.Bizler bütün bunları gözardı ederek,ısrar ediyoruz:"Baklavalar bitecek."
Derslerine şöyle bir baktım on iki tane ders var.Soru 1:
"Fiziksel ve zihinsel gelişimlerini tamamlamakta olan bu ergenlere bu dersler çok değil mi?"
Soru 2:
"Kredisi en fazla olan ders,matematik;kredisi en az olan ders ise sağlık bilgisi ve trafik kültürü.Mantıken şöyle oluyor matematik zor,sağlık bilgisinden herkes geçtiği için kolay o halde matematik sağlıktan önemli mi oluyor?
Her ile üniversite açmakla ileriye gidilmez.
Her bölümü doldurmakla başarı yakalanmaz.
Her öğrenciyi üniversite mezunu yapıp istihdam sağlanamadıkça refah seviyesi yükselmez.
Başkası mı?
Lise ve üniversiteler neden dört yıl?