Sensizliğin eylemidir şiir bir o kadar sessizliğinin de.

Cüret etmediğim yalan

Yaşadığım hayatın diğer adı zindan

Öznesi kayıp gülüşlerimi

Gümbürtüye giden bunca zaman bunca şiir

Gürleyen iç sesimde saklı bir yeminsin sen…

 

Yâd ellerde saklı hicranın tohumundan

Sökün eden yalnızlığın dibi görmüşlüğü acılardan

Tutunacak tek dalım olmasa bile

Yürekle, kalemle hemhal olduğuma binaen

Satır aralarında büyüyen bir aşksın sen

 

Sevginin yeline tutsak

Yelesi hüznün

İçine düştüğüm tuzak

Yakardığımsa sadece Rabbim

Yandığım kadar yaktığıma binaen

Şiirlerimdir yüreğimde çıkan en devasa yangın

 

Yargılandığım kadar yazmakla mükellef…

Öyle ya:

Kalemim de sevgim de desturdur

Diskalifiye olmuş sevgimin balta girmemiş hasretinde

Figanı devreden bir sihir belki de

Şiar edindiğim şairliğimin her zerresi

Bazense gölgemle kavgaya tutuştuğumun ertesi

 

Düşlerim ve sen,

Tezat iklimlerdir yaşadığım ve yaşatıldığım o ikilem

İkilettiğim sevda masalım ve mısralarım

Mukayese edemediğim bir yalnızlıktayım

Kıyı köşe hüzne bulaşmış gönül dergâhım

Kandığım kadar hayallere

Zar tutan mısralarda verdiğim ölümcül kayıplarım

 

Zaman ve mekân tanımadan yaşarım ben

Severim de

Yüreğe mazhar sözcüklerden fal tutarım

Af edilmediğim üst mahkemelerde

Yalnızlığını kovalayan bir hazanım ben

Hüznümse kesif

Yad ellerde çıktığım keşif

Esefle söylendiğin mümkün

Mümkün olmayansa verdiğin bunca acımasız hüküm

 

Surdan kalelerdir sırlarımı serdiğim

Sudan sebeplerle yok sayıldığıma dair bir kehanet

Değil asla

Sancılandığımsa her yazdığımda şiir

Sanrılardır bazen eşlik eden

Ve diktiğin duvarlar

Semada saklı yalnızlığıma mazhar

 

Sarmalında hayatın

Aralıksız bozguna uğratıldığım

Semazen sözcüklerse kefenim

İki kefesi birbirine eşit olmayan insan denen

Yalancı terazinin dirhemi yok bende

Didiklediğim kadar içimi

Esir düştüğüm bu amansız iklimde

Sadece susarım

Sadece sus payı söylemler sunarım

Hayata ve mutluluğa verdiğimse devasa bir es

Bir keşiş gibi s/alındığım mısralarım…

 

Giydiğim şiir

Girdabında aşkın manen bitik ve yenik addedilsem

Ben öylesine zenginim ki

Sevdikçe işleyen bir faizdir yazılasın her şiir

Hayatı senden önce ve senden sonra diye

İkiye b/öldüğüm afaki bir sınır

Kalemin v/edası

Aşkın hasılası

Düşkün değilim asla

Düştüğümse bu imkânsız aşka dair

Ödediğim bedeller

Önemsiz addedilen ne varsa bana uzanan yolda

Yakut gözlerinde ömrün

Yandığım kadar

Yazmadan duramadığım

 

Bir masaldan bir şiirden de öte

Yazmadıklarımsa ruhumun ilacı

Acıyla beslenen şu yürek asılı olduğu ne ki?

Aştığım dağlar tepeler

Aşamadığımsa kendime d/okunduğum her şiir

Ölümsüzlüğe ve aşka nazire ettiğim kadar

Kefil olduğumdur içimdeki asil, nazenin kebir

Bir adım sonrası mademki bir harf ihlali

Yaşatıldığım kabir azabından ötesi

Araf’ta saklı varlığımla yakardığım gün ve gecelerin

Eşlik eden her zerresi…


( Zar Tutan Mısralar... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 30.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.