Makale / İdeolojik Makaleler

Eklenme Tarihi : 30.03.2023
Okunma Sayısı : 481
Yorum Sayısı : 9
Kur’an, Hadis Kitapları, Safahat Ve Küçük Prens.

Kur’an tamam, onun yanında hadis kitaplarının olması da normal, Kur’an ve hadis kitaplarının olduğu bir kitaplık rafında Mehmet Akif’in Safahat'ının olması da yadırganmaz lakin aynı rafta üstelik de ‘’Bulundurulması zorunludur.’’ kaydıyla Antoine de Saint-Exupery’nin Küçük Prens adlı romanının olması oldukça ilginçtir değil mi? İnsan en azından ‘’ Ne alaka? ‘’ Der.
‘’Bir dakika Hocam! Bu dediğiniz dört kitabın mutlaka bir arada bulunması gereken yer neresiymiş?’’ Diye merak ettiğinizi sanıyorum.
O zaman merakınızı gidermek için şöyle bayağı bir eskilere uzanalım.
12 Eylül 1980 Öncesinde bir mahkemedeyiz...
Savcı, sanıklar hakkında, içinde acıma denen hissin asla bulunmadığı suçlamaları yaptıktan sonra sazı yargıç ele alır ve sanıklardan Zeki Okunakul’a sorar
-Ocakta ne yapardınız?
Zeki Okunakul gayet sakin cevap verir:
-Bol bol Küçük Prens okurduk.
Hakim kızar ‘’ Sen benimle dalga mı geçiyorsun?’’ diye ama Zeki Okunakul kesinlikle dalga geçmemektir.
Yargıçın sorduğu ocak o dönemlerin Ülkü Ocaklarıdır ve gerçekten de Ülkü Ocaklarında bu dört kitabın bulunması zaruridir o dönemlerde: 1- Kur’an-ı Kerim 2- Hadis Kitapları 3- Mehmet Akif Ersoy’un Safahat adlı eseri 4- Antoine de Saint-Exupery’nin Küçük Prens adlı romanı.
Peki bu zorunluğu kim getirmiş?
Efendim bu zorunluğu 1979 Yılında Ülkücü camianın ilk yayınlarından biri olan Nizam-ı Alem Dergisini çıkartan ve bir dönem ( 1978 ) Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmış olan Lütfü Şehsuvaroğlu getirmiş.
‘’ Kanımız aksa da zafer İslamın’’ Sloganı da ona aitmiş.
Lakin biz isterseniz siyasetten bir an önce çıkıp şu Küçük Prens romanına bir göz atalım. Bu kitap nasıl bir kitapmış ki Kur’an, hadis, safahattan sonra dördüncü sırada yer alıyor ve Ülkü Ocaklarında?
Efendim, kitabın yazarı olan Fransız vatandaşı Antoine de Saint-Exupery 1900 Doğumluydu ve asıl işi pilotluktu. Evet bayağı zahmetli bir uğraş sonucunda 1926 yılında pilot olmuş Touluse- Dakar arasında posta uçağı uçuruyordu.
1935’de uçağı Tunus’da çöle zorunlu iniş yaptı. Akabinde yolunu kaybetti ama şanslıymış ki dört günlük bir kayıp hayatı yaşadıktan sonra bir bedevi tarafından bulundu ve hayatı kurtuldu.
İşte bu maceradan sonra Antoine de Saint-Exupery’nin kafasında bir şimşek çaktı ve kendi kayboluş öyküsünün de içinde yer aldığı Küçük Prens adlı romanı yazdı.
Romanının kahramanı aynen kendisi gibi çölde kaybolan bir çocuktur. Eserde bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır.
Küçük Prens B-612 asteroidinde tek başına yaşayan bir prenstir. Gezegeninde çok sevdiği bir güle özenle bakar. Gülüne nasıl daha faydalı olabileceğinin yollarını araştırmak istediği için diğer gezegenleri gezmek zorunda kalmıştır. Bu gezegenler şunlardır ve Küçük Prens bu gezegenlerde bakın neleri görmüştür:
*Kralın gezegeninde otorite tutkusunu,
*Sanatçının gezegeninde kendini beğenmişliği,
*Sarhoşun gezegeninde saplantıyı,
*İş adamının gezegeninde amaçsız sahip olma tutkusunu,
*Fenercinin gezegeninde öğrenmeden ve değişmeden emir yerine getirmeyi,
*Coğrafyacının gezegeninde ise elitizmi görür.
Küçük Prens hepsinden mutsuz ayrılır. Gezdiği son gezegen ise Dünya'dır. Dünya, diğerlerinden farklı olarak büyük ve kalabalık bir gezegendir. İnsanların kendi değerlerinden daha çok, giysileriyle anlam ve değer kazandıkları bir yerdir.
Exupery’nin bu eseri her ne kadar 1935’de yazılsa da ilk kez 1943 yılında İngilizce ve Fransızca olarak piyasaya çıktı.
Evet bir çocuk romanı olarak yazılan bu eser yazarının da hiç tahmin etmediği bir şekilde bir anda büyük bir patlama yaptı ve başka dillere de çevrildi. Bugün için bu eser 210 Farklı dilde basılmış ve okuyucuya ulaşmış bir eserdir.
Peki bu eserin biz Türklerle bir ilgisi var mı?
Var.
Dünyanın ilgi ve takdirine mazhar olmuş, günümüze kadar on iki kez sinemaya, ayrıca tiyatro ve operaya, şarkılara ilham olmuş olan bu eser 2005 Yılında ‘’ okullara öğrenciler için önerilen 100 Temel eser listesinden çıkarılmıştı ( Emekli olmadan bir sene önce görev yaptığım Fethiye- Çiftlik Ali Rıza Köse İlköğretim okulu Kütüphanesinden ben de çıkarmıştım bu eseri gelen emir üzerine. )
Peki dünyanın ayılıp bayıldığı ve en çok satılan eserler listesinin başında olan bu eseri biz neden yasakladık?
Efendim kitapta geçen şu ifadeler sebebiyle yasakladık:
‘’ ..Türk Astronom bu konuda hazırladığı raporu Uluslararası Gökbilimciler Kurultayı'na sunmuş. Ama başında fes, ayağında şalvar var diye sözüne kulak asan olmamış. Büyükler böyledir işte.
Bereket versin, Asteroid B-612'nin onurunu kurtarmak için, dediği dedik bir Türk önderi ( Orijinal metinde diktatör ) tutmuş bir yasa koymuş: Herkes bundan böyle Avrupalılar gibi giyinecek, uymayanlar ölüm cezasına çarptırılacak.
1920 yılında aynı gökbilimci bu kez çok şık giysiler içinde Kurultay'a gelmiş. Tabii bütün üyeler görüşüne katılmışlar.’’
Evet bu cümleler Atatürk önderliğinde gerçekleşen kıyafet inkılabı ile dalga geçildiği ve ayrıca kitapta dolaylı yollardan Atatürk’e diktatör denildiği için 2005’de öğrencilere tavsiye edilecek kitaplar listesinden daha doğrusu okul kitaplık ve kütüphanelerinden kaldırıldı.
2005 Yılında ben de dahil pek çok öğretmenin okul kitaplıklarından çıkarttığı Küçük Prens adlı eser 1978 Yılında neden Ülkü Ocaklarında en çok okunanlar arasındaydı? İşin doğrusu ben anlayamadım. Bilen varsa dinlemeye/ okumaya hazırım.
Bu arada bir not daha ilave edip bitireyim.
Küçük Prens adlı çocuk romanının yazarı olan Antoine de Saint-Exupery eserinin dünyanın en çok okunan kitapları listesinde en başta olmasının keyfini yaşayamadı zira 1944 yılında 44 yaşında öldü.
Telif hakları sebebiyle 2015 Yılına kadar Türkiye’de sadece bir yayınevi tarafından basımı yapılan Küçük Prens 2015’de telifin serbest bırakılmasıyla 214 Yayınevi tarafından basılmıştır.
( Kur’an, Hadis Kitapları, Safahat Ve Küçük Prens. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 30.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.