Dipsiz Kuyudan

Duyarlılığı olan her kimse, damlayı deryada arar inceler sorar ve sorgular
Gururu olansa onuru yaralandığında üzülür alınır incinir, düştün ki koptun madem
Daha mümkünü makbulü imkanlısı olsa diyeceğim amma düştün ve sen oldun madem…
Çık diyeceğim o kuyudan dakka durma,
Çıııık.. yoksa bak nevriyeden necibeden mevlütten beter olursun
Bir yol kolla , bir damar bul ,bir çizgi çek ,bir hat kur , bir giriş çıkış işle , bir eğrisi doğrusuna kayıt yap ki..
Akşamın karanlığı her yeri kaplayıp çöktüğü görmez bilmeze
Ve bilinmez görünmeze
Kancayı takıp kapağı atarak beton zemine demirlenen dünyayı, evir çevir sök sökül
Karşıya geçir bu taraftaki yağmur geçirmez sözleri , sabahı uyandır, rüzgar essin, gün ışısın bahar bürünsün boyansın
İnsana dayanıklı muhabbet kur , kendine katıl, çelenlenkdiğin yalancı paketten kurtul
Ve görüntülü konuştuğun kumbara sesine kilitlendiğin senden sıyrılsın zamir ve sıfat
İnsan kimliğini kazansın aklın fikrin ve çorak gönlüne yaşama sevinci doğsun girsin
Paslanmaya yüz tutmuş kokuşmuş çürümüş ne varsa ölümün kahrın yükünü tutup
Can çekişmekle geçirdiği üzgün ipi çekerek ecelin yolunu gözleyen
Beyazlaşacaksa bahçe erik ve kiraz çiçekleriyle donansın
Huzura ersin bahtın günün, sevgiliye varsın seninle aşk..
Çünkü insanlar düşünceyi elden bıraktıkça yalanlarla kandırılmaya daha çok alışkın ve yatkındır
Ve sırf bu yüzden her seçim sandığı son çare diye züğürt avuntuya absürt teselliye
Yüzde sıfıra duyulmayan ilgisizlik aslında sorunların gerçek yığınak deposudur
Sözde türlü afyon ve kutuplaştırma dalavereleriyle ha canım di canım
Üstü çıkışmayan küsurata sakallı sakalsız, cübbeli cübbesiz, türbanlı türbansız
Onu bırak beni al tezgahında estirip üfüttürenlerin koltuk numaralı karambol kargaşası
Sıraya giren hizaya çıkan belirsizdir
Kafası bulanık, iradesi kifayetsiz , tercihi mecburi olup bitense allem kallem
Kimsenin kendisini temsil etmeyen küçük zaman aralıklı heyecan çırpınışlarına
Toplu intihar nizahlaşmalarıyla ulaşılmaz erişilmezlik mesafesi kadar kopuk
Bağlantısız
Muğlak
Tıkanmış
Boğulmuş
Tebelleş
Musallat ve Tükenmişlik inzivasında karanlığın zorba iktidarını her yere yayıp
Her şekil şüpheye yer veren
Meraka boşluk bırakan
Çatışmaya fitil tututşuran
Hep bir nispet, yarışma , boğuşma, fark ve tarz yaratma özentisinden teberrudur
Anlamsız ifadesiz girdaplar içinde debelenip çalkalanarak ayrılıp kutuplaşan yekun
Karmakarışık ortamlara yıkık dökük viranlarından kendini artırıp yarına yüklemeye
Düşünüp sorgulamadıkça kendi kaderine terk tıklım tıklım dert sorun bela

Turnikede türbünde yamulur kalırsın bak yoksa bileti kesik kalabalıklara bir sayı da senden
Cümle hayatını hiçe sayan haciz faturasıdır devranı dönmeyen ve bozuk bir harmanın
Irgat veriminden düşmüş zir zibiline sayılarak kaldırılıp kötelenirsin bir kenara
Tıpkı şehir meydanlarından sonra yeraltı merdiven başlarındaki
Hayatın yokuşunda kalarak okuma yazmasını unuttuğu
İçinden çıkılmaz kafes ve kuralarda ruhunu teslim eden talih kuşları gibi

Seyfi Karaca…. Mart / 23


( Dipsiz Kuyudan başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 27.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.