Müslüman- Türk inancında merhamet ile ilgili bir hadis bir de Atasözü vardır ancak hadis ve atasözü birbiriyle çelişir.
Hadis ‘’ Merhamet etmeyene merhamet olunmayacaktır.’’ Derken atasözü ‘’ Merhametten maraz doğar.’’ Der.
Biz elbette ki Peygamberimize uyarak her zaman merhametli olalım ama merhamet ederken akıl ve mantığı bir kenara bırakmayalım zira atalarımız bir şeyler söylemişlerse boşuna söylememişlerdir.
Evet, başlıktan da anlaşılacağı gibi bugün merhametten doğan bir marazdan bahsedeceğim ama öyle böyle bir maraz değil...
Bahsedeceğim merhamet ve doğurduğu maraz bütün dünyanın kaderini etkilemiş, milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştur.
O halde başlayalım anlatmaya.
1914’de başlayan I. Dünya Savaşına dünyadaki son savaş hatta bütün savaşları bitirecek savaş gözüyle bakılıyordu ve bilindiği gibi Osmanlı Devleti de dahil pek çok devlet bu savaşın içindeydi.
İşte bu savaş, doğal olarak pek çok kahramanların ortaya çıkmasına ve tarih sahnesinde unutulmaz anılarla yer almasına da vesile oldu. Hatta öyle biri vardı ki onun bir anlık tereddütü, bir anlık merhameti dünyanın kaderini değiştirdi.
İşte o kişi bir İngiliz askeri olan Henry James Tandey idi
Şimdi eminim ‘’ O da kim yahu? İlk kez duyuyorum bu adı.’’ Diyenler olacaktır. Hatta ‘’ Basit bir er nasıl olur da dünyanın kaderini değiştirir’’ diye düşünenler de olabilir.
Henry James Tandey, 1891’de dünyaya gelmişti. Babası savaşta ölen bir subaydı. O sebeple Tandey’in çocukluk ve gençlik yılları bir yetimhanede geçti. Bu arada bir taraftan yetimhanede kaloriferci olarak çalışırken bir taraftan tahsiline devam etti ve sonunda 1910’da İngiliz ordusunun bir mensubu oldu.
I. Dünya Savaşı sırasında 1914- 1917 yılları arasında iki kez yaralandı ancak tedavi olduktan sonra tekrar birliğine katılarak savaşa devam etti. Bu sebeple de çeşitli madalyalar ile ödüllendirildi.
28 Eylül 1918’de Henry Tandey ve bağlı olduğu Wellington Alayı, bir Fransız Köyü olan Marcoing’de Almanların canına okumuşlardı.
Almanlar yenilerek geri çekilirken yaralı bir Alman askeri yattığı yerden ayağa kalktı ve adeta sürünerek geri çekileceğine şaşkın bir şekilde İngiliz hatlarına doğru yaklaşmaya başladı.
Henry Tandey iyi bir keskin nişancıydı aynı zamanda. Hemen tüfeğini doğrulttu ancak karşısındaki Alman onbaşısının silahı olmadığını ve yaralı olduğunu görünce tetiğe dokunmadı. Ona eliyle ‘’ Bu tarafa değil o tarafa git.’’ İşareti yaptı.
Alman onbaşı başı ile selam verip ‘’ teşekkür ederim’’ dedikten sonra Almanların geri çekilme istikametinde gözden kayboldu.
Aradan sadece ve sadece yirmi sene geçmişti.
1938 Yılında İngiltere başbakanı Chamberlain ile Hitler Münih’te bir araya geldiler. Chamberlain’in amacı Hitler’i savaş fikrinden vazgeçirmekti. Lakin bu konuya girmeden önce Hitler, ressam Fortinio Matania’nın yaptığı bir yağlıboya tablonun kopyasını Ceheberlain’in önüne koydu.
Tabloda ( gördüğünüz gibi ) yaralı bir arkadaşını taşıyan bir İngiliz Askeri resmedilmişti.
Cheberlain elbette ki o askeri tanımıyordu. O da merakla sordu.
-Kim olduğunu bilmiyorum ama o askerin kim olduğu niçin önemli?
-Çünkü bu askeriniz benim hayatımı kurtardı. Eğer bu asker 28 Eylül 1918’de tüfeğinin tetiğine dokunsaydı bugün ben hayatta olmayacaktım. Onu bulun ve kendisine teşekkürlerimi iletin.
Bu cevaptan sonra o askerin kim olduğu Cheberlain için de önem kazandı. Hitler’i öldürmeyerek - farkında olmasa da- onu dünyanın başına bela eden İngiliz askeri kimdi?
Araştırmalar sonucunda kısa sürede Henry Tandey’e ulaşıldı.
Henry Tandey ‘’ Evet hayatını bağışladığım bir Alman askeri olmuştu ama onun Adolf Hitler olacağını bilemezdim. Eğer o askerin daha sonra böyle bir yaratığa dönüşebileceğini bilseydim bir an bile tereddüt etmezdim.’’ Dedi.
Evet... I. Dünya Savaşından sonra evlenen ve Coventry şehrine yerleşen Henry Tandey, 1940 Yılında Alman savaş uçakları evini bombalayıp yerle bir ettiğinde pişmanlığı daha artarak şunları söylemişti kendisiyle röportaj yapan bir gazeteciye:
"Öldürdüğü ve yaraladığı tüm insanları, kadınları ve çocukları gördüğümde gitmesine izin verdiğim için Tanrı'dan özür diledim.’’
Bu hikayenin doğru olduğunu kabul edenler de var bunun tamamen Adolf Hitler’in bir saçmalığı olduğunu iddia edenler de var.
Bu hikayeye inanmayanlar oldukça başarılı bir algı operatörü olan Hitler’in ‘’ Tanrı bile benim yanımda. Hatta öyle ki beni hayatımı koruması için bir İngilizi yani düşmanımızı vesile kıldı ‘’ şeklinde bir algı yaratmak için böyle bir hikaye uydurduğunu söylerler. Hatta Hitlerin bir Mitoman ( Yani kendi yalanına kendisi inanan ruh hastası ) olduğunu söylerler.
Öte taraftan olayda geçen tarihlere bakıldığında mesela 28 Eylül 1918’de İngilizler ile Almanlar arasında Fransa’nın Marcoing köyünde bir çatışma olmadığını söyleyenler de vardır.
Hikayeyi kabul etmeyenlere göre Henry Tandey evet bir Alman askerinin hayatını bağışlamış olabilir ama bunun Adolf Hitler olması mümkün değildir.
Doğrusunu bilen yok maalesef ama şu kadarını söyleyelim: Bu hikayenin gerçek olduğuna inananlar inanmayanlardan çok daha fazladır.
Henry Tandey 1977’de öldüğünde ardında ondan fazla madalya ve büyük bir pişmanlık bıraktı. Pişmandı çünkü öldürmediği kişinin Hitler olduğuna çok inanıyordu.
(
Merhametten Maraz Doğar Ama Bu Kadarı Çok Fazla Olmuş başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
22.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
