Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 21.03.2023
Okunma Sayısı : 489
Yorum Sayısı : 8
Mustafa  Kemal  Çanakale  Savaşında  Var Mıydı  Yok  Muydu? –4. Bölüm---anafarta
MUSTAFA KEMAL ÇANAKALE SAVAŞINDA VAR MIYDI YOK MUYDU? –4. BÖLÜM---ANAFARTALAR KAHRAMANI
Geçen bölümde Mustafa Kemal’in 30 Mayıs 1915’de Balıktepe’yi düşmandan geri aldığından ve 1 Haziran 1915’de rütbesinin yarbaylıktan albaylığa yükseltildiğinden bahsetmiştim.
Peki 25 Nisan 1915’de karaya çıkarma yapan düşman karşısında sadece ve sadece Mustafa Kemal’i mi buluyordu? Yani Çanakkale’de düşmanla savaşan sadece Mustafa Kemal miydi?
Tabii ki salakça bir soru. Evet, salakça bir soru ama ne yazık ki bu ülkede ‘’Mustafa Kemal Çanakkale Savaşlarında hiç yoktu.’’ Ya da ‘’ Vardı ama hiç bir şey yapmadı.’’ Diyebilen salaklar ne kadar fazla ise ‘’Çanakkale’de sadece Mustafa Kemal vardı başka da bir komutan filan yoktu’’ düşüncesinde olan bir o kadar salak vardır ve bunların sayısı maalesef azımsanamayacak kadar çoktur.
Neyse... Biz o salakları bir tarafa bırakıp gerçek neyse onu yazmaya devam edelim. Ancak konumuz Çanakkale Savaşları ve Mustafa Kemal olduğu için Çanakkale’nin diğer kahramanlarından bahsetmediğimden dolayı sevgili okuyucularım ‘’ Ama sen de sanki sadece Mustafa Kemal varmış gibi yazmışsın.’’ Demesin.
Evet...Mustafa Kemal’in 30 Mayıs 1915’de Balıktepe’yi düşmandan geri almasından önce de sonra da Çanakkale’nin tabiri caizse her karış toprağında onlarca- yüzlerce komutan canını dişine takmış bir vaziyette düşmanla savaşıyordu. Ancak bir iki kişi de olsa canını dişine takmayanlar hatta ordu komutanını takmayanlar da vardı. ( Bunu az sonra anlatacağım.)
Evet.. Şimdi birden bire 1 Haziran’dan 6 Ağustos 1915’e atlayacağım ama sakın savaş iki ay durdu, kimse kimseyle savaşmadı bu arada gibi bir anlam çıkmasın.
6 Ağustos 1915’de Düşmanın Akdeniz Seferi Kuvvetler Başkomutanlığı Karargâhı’nın hazırladığı taarruz planına göre, Conk Tepesi-Kocaçimen Tepesi hattına yönelik ciddi bir taarruz yapılacaktı.
6 Ağustos 1915 günü Kanlı Sırt Muharebesi’nin başlaması ve bu sırt üzerinde Anzakların elde ettiği kısmi başarı, bizim tarafın Kuzey Grubu Komutanlığı’nı harekete geçirdi ve ihtiyatta tutulan 9. Tümen bölgeye sevk edildi. Conk Tepesi yönünde taarruz eden düşman, verdiği zayiat nedeniyle durakladı ve taarruz hızı kesildi.
Bu kesime saldıran Yeni Zelanda Tugayı, Şahin Sırtı’nın batısında gereğinden fazla zaman kaybetti ve o sırada boş durumda olan Conk Tepesi’ni ele geçirme fırsatını yitirdi.
8 Ağustos 1915 günü biterken yaşanan en önemli gelişme ise 19. Tümen komutanı Albay Mustafa Kemal’in Anafartalar Grubu Komutanlığı’na atanması oldu.
Şimdi burada az soluklanalım ve hem canını dişine takmayan hem de ordu komutanını takmayan komutanı da tanıtarak Mustafa Kemal’in neden durduk yere Anafartalar Grup Komutanlığına getirildiğini anlatalım.
6 Ağustos 1915 gecesi saat 22.00’den itibaren Anafartalar sahillerine çıkan İngiliz 9. Kolordusu, 7 Ağustos 1915 akşamı itibariyle sahilden içeriye doğru en fazla 800 metre kadar ilerleyebildi ve Mestan Tepe ile Karakol Dağı’nın batı yönündeki küçük bir bölümü ele geçirdi.
5. Ordu Komutanı Liman von Sanders, Saros Grubu Komutanı Albay Ahmet Fevzi (Tümay)’a 8 Ağustos 1915 akşamı Anafartalar’da bulunan düşmana taarruz emri verdi. Ancak Fevzi Bey, birliklerin hazır olmadığı gerekçesi ile emri yerine getirmedi. Bunun üzerine Albay Ahmet Fevzi Bey görevinden alındı.
Eee Ahmet Fevzi Bey görevinden alınınca yerine kim getirildi?
Emrine verilecek kuvvetlerin azlığına aldırmadan bu tarruzu yapmaya gönüllü olan 19. Tümen komutanı Albay Mustafa Kemal.
Evet, Mustafa Kemal az bir kuvvetle düşmana taarruz etmeyi kabul ediyordu ama ona hâlâ 19. Tümen Komutanı demek olmazdı. O sebeple ‘’Anafartalar Grup Komutanı ‘’ oldu.
Bu arada belirtelim, bazı vatandaşlar bu Anafartalar Grup Komutanlığını ‘’ Limon won Sanders görevden atıldı, Mustafa Kemal Çanakkale Savaşlarının Baş Komutanı oldu.’’ Zannederler. Hatta zandan da ötesi öyle inanırlar. Tabii ki tamamen yanlıştır.
Mustafa Kemal 8 Ağustos 1915 Akşamı Anafartalar Grup Komutanı oldu. 9 Ağustos sabahı da muhtemelen gece hiç uyumadan saat. 4.00 da komutası altındaki orduya ‘’Hücum’’ emrini verdi.
İşin ilginç tarafı İngilizler de aynı günün sabahında Türk tarafına saldırmak için tüm hazırlıklarını yapmışlardı ama Mustafa Kemal bir kaç saat daha erken davranmıştı ve böylece İngiliz taarruzu başlayamadan durdurulmuştu.
Topçu desteği sayesinde -ilerleyemeseler bile – sabit bir yerde tutunan düşmana karşı 10 Ağustos 1915’de girişilen süngü hücumuyla Conkbayırından tamamen sökülüp atıldılar.
İşte bu savaştaki başarısından dolayı Anafatralar Grup Komutanı olan Albay Mustafa Kemal’e ‘’Anafartalar Kahramanı’’ dendi.
I. Ve II. Anafartalar Savaşları denilen bu savaşlardan sonra düşman yine saldırılarına devam ettiyse de bir başarı elde edemediler.
27- 28 Ağustos 1915’de Bombasırtı’nı ele geçirip buradan Kocaçimen Tepesine ulaşmak isteyen düşman kuvvetleri, General Cox komutasında taarruza geçtiler ve bazı mevziler zaman zaman Türklerle düşman kuvvetleri arasında el değiştirse de bu çok kanlı geçen savaşlarda da düşman istediği neticeyi elde edemedi.
Değerli okurlar!
İşte bu noktada Mustafa Kemal’in Bombasırtındaki muharebelerle ilgili şu anısını zikretmeden geçmek olmaz.
Mustafa Kemal anılarında diyor ki:
"Biz kişisel kahramanlıklarla uğraşmıyoruz. Yalnız size Bomba Sırtı olayını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasındaki mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına düşüyor, ikinci siperdekiler onların yerini alıyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül ile biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler Kur'an-ı Kerim okuyor ve Cennet'e gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler Kelime-i Şehadet çekerek yürüyorlar. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebeleri'ni kazandıran işte bu yüksek ruhtur."
****
27- 28 Ağustos 1915’deki bu kanlı savaştan sonra artık her iki taraf arasındaki savaşlar taarruz savaşları olmaktan çıktı ve karşılıklı olarak siperlerden siperlere bomba kurşun atmak ya da düşmanın savaş uçaklarıyla saldırısı şeklinde geçti ama ne yaparlarsa yapsınlar denizden geçemedikleri Çanakkale’yi karadan da geçemeyecekleri kafalarına dank etmeye başladı.
Allah da düşmanlarımızın kazanmasını istemiyordu. Nitekim 26-27 Kasım 1915’de yağan aşırı yağmur ve meydana gelen selden 286 İngiliz( Hintli) askeri ölmüş 80 kadarı kaybolmuştu.
27-28 Kasım günü şiddetli bir fırtına ile birlikte kar yağışı başladı ve 566 düşman askeri sıfırın altına düşen sıcaklık sebebiyle donarak öldü.
Düşman için artık Çanakkale’yi boşaltmaktan başka çare kalmamıştı.
Düşman sessiz sedasız ve mümkün olduğu kadar Türkleri uyandırmadan Anafartalar bölgesini tahliye etmeya başladı.
Bu arada 10 Aralık 1915’de rahatsızlanan Mustafa Kemal, görevini Fevzi Bey’e ( Çakmak ) bırakarak Fethi (Okyar), Bahattin Şakir ve Tevfik Rüştü (Aras) Beylerle İstanbul’a döndü.
Peki yaptığı yanlışlar sebebiyle Türklerin oldukça fazla kayıp vermesine sebep olduğu iddia edilen Limon won Sanders ne oldu?
Efendim o, son düşman da Çanakkale’den çekilinceye kadar Çanakkale’deydi. Yani bazılarının zannettiği gibi görevini Mustafa Kemal’e devretmiş filan değildi. Dahası Osmanlı Genelkurmayı, Limon Paşa’yı oldukça başarılı bulmuştu bu savaşlarda. O sebeple de savaş bittikten sonra kendisine Müşirlik ( Yani Mareşallik ) Rütbesi verildi.
19 Aralık 1915’de Anafafartaların hiç bir karışında tek düşman askeri kalmamıştı.
9 Ocak 1916 Sabahı yeni bir güne uyanan Türk askerleri düşman tarafından tek bir mermi dahi atılmadığını görünce ( ki epeydir karşı tarafın atışları oldukça seyrekleşmişti ) usulca düşman siperlerine daha sonra da çadırlarına yaklaştılar ama ne siperlerde ne de çadırlarda bir tek düşmana rastladılar.
Yani?
Yani Çanakkale Savaşları aslında 9 Ocak 1916’da kesin Türk Zaferi ile neticelenmişti.
Mustafa Kemal’e gelince...
İstanbul’da bir süre tedavi ve istirahat eden Mustafa Kemal 1916 Yılı başlarında Edirne’de görev yaptı. 1 Nisan 1916’da ise rütbesi Tümgeneralliğe yükseltilerek Kafkas Cephesine gönderildi.
Şimdi bir kez daha soralım:
Mustafa Kemal Çanakkale Savaşlarında hiç olmasaydı ya da olduğu halde hiç bir başarısı olmasaydı Harbiye Nazırı Enver Paşa onu bir sene içinde yarbaylıktan albaylığa, albaylıktan da generalliğe terfi ettirir miydi?
BİTTİ
( Mustafa Kemal Çanakale Savaşında Var Mıydı Yok Muydu? –4. Bölüm---anafarta başlıklı yazı Sami Biber tarafından 21.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.