Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 19.03.2023
Okunma Sayısı : 541
Yorum Sayısı : 10
Mustafa  Kemal  Çanakale  Savaşında  Var Mıydı  Yok  Muydu? –2. Bölüm---
MUSTAFA KEMAL ÇANAKALE SAVAŞINDA VAR MIYDI YOK MUYDU? –2. BÖLÜM---
Çanakkale’de savaşlar aslında Osmanlı Devleti de İtilaf Devletleri de birbirlerine karşı henüz resmen savaş ilan etmeden önce başlamıştı.
Evet... İtilaf Kuvvetleri ilk kez 2 Kasım 1914’de Ertuğrul, Seddülbahir, Kumkale ve Orhaniye tabyalarına 20 dakika boyunca top mermisi yağdırıp beş subay, seksen bir erimizi şehit ettiğinde ne İngiltere ve Fransa Osmanlı Devletine ne de Osmanlı Devleti onlara savaş ilan etmişti. İngiltere Osmanlı Devletine 5 Kasım 1914’de, Fransa ise 6 Kasım 1914’de resmen savaş ilan etti. Osmanlı Devletinin İtilaf Devletlerine karşı savaş ilanı 11 Kasım 1914’de oldu.
Genelde Çanakkale Savaşı denince pek çok vatandaşımız 18 Mart 1915’de başlayan ve aynı gün biten bir savaş zanneder bunu. Çok yanlıştır.
Yanlıştır zira her şeyden önce ''Çanakkale Savaşı'' değil ''Çanakkale Savaşlarıdır.'' doğru ifade. Çünkü bu iki aşamalı bir savaştır. 1. Aşama Deniz Savaşları 2. Aşama Kara Savaşları.
Mesela hepimizin bildiği Seyit Onbaşı Deniz Savaşlarının bir kahramanıdır. Mesela yine herkesin bildiği Nusret Mayın Gemisi ve komutan Yüzbaşı İsmail Hakkı, deniz savaşlarının kahramanıdırlar. Bir düşman denizaltısını ele geçiren Müstecip Onbaşı, deniz savaşının kahramanlarından biridir.
3 Kasım 1914- 18 Mart 1915 tarihleri arasında denizde düşmanla amansız bir savaş yapılmıştır ama ne yazık ki...
Bu noktada yazacaklarıma pek çok itirazlar gelecek hatta bana hakaret edenler de olacaktır ama maalesef doğrudur yazacaklarım.
Evet maalesef bizim tarih yazıcılarımız içinde Mustafa Kemal’in olmadığı zaferleri, başarıları görmezden gelmişlerdir hep. O sebeple de Çanakkale’de denizde yarattığımız destan sadece Nusret Mayın gemisi ile sınırlı kalmıştır. O yüzden yakın zamanlara kadar Kut-el Amare gibi bir zaferimiz olduğundan neredeyse hiç kimsenin haberi olmamıştır. Medine’yi iki ay boyunca kendisi ve askerleri çekirge yiyerek savunan Ömer Fahrettin ( Türkkan ) Paşa hakkında neredeyse hiç kimsenin bilgisi olmamıştır.
Cumhuriyet döneminin iki mareşalinden biri olan ( Biri Mustafa Kemal Paşa ) Fevzi Çakmak Paşa’ya hangi savaşta gösterdiği başarılar sonucunda mareşallik unvanı verildiğini kaç kişi bilir mesela?
Çanakkale’de düşman denizaltılarını batıran Alman asker ve subayları hakkında kaç kişi bir şeyler duymuştur? Kaç Alman asker ve subayının bizim askerlerimizle birlikte Çanakkale’de öldüğünü kaç kişi bilir?
Peki 18 Mart 1915’den önce de pek çok düşman gemi ve denizaltısı ele geçirdiğimizi ya da batırdığımızı , Nusret dışında da pek çok mayın gemimizin Çanakkale Boğazına zaman zaman mayın döşeyip ağ serdiğinden kaç kişinin haberi vardır?
Bu büyük eksikliğin bir gün mutlaka giderileceği umuduyla devam edeyim.
**** 3 Kasım 1914-18 Mart 1915 tarihleri arasında dört buçuk ay süren bu savaşlarda Yarbay Mustafa Kemal’in hiç bir rolü yoktur. İki sebeple yoktur. 1-Mustafa Kemal savaş başladığında Çanakkale’de değildi. 2- Çanakkale’de olmuş olsaydı bile rolü olamazdı zira savaş denizde sürüyordu ve savaşanlar ya denizcilerdi ya da kıyıdaki bataryalardaki topçulardı. Oysa Mustafa Kemal piyadeydi. Yani bu savaş henüz onun dahil olacağı bir savaş değildi. Ancak 25 Nisan 1915’den itibaren işler değişti. Artık o da savaşta olacaktı. Hem de ne oluş...
Bu arada unutmadan... Çanakkale Savaşlarında kara ordusunun komutanı olan 5. Ordu komutanı Limon won Sanders Paşa bile 18 Mart 1915 Tarihi itibariyle Çanakkale’de değildi. Onun Çanakkale’ye geliş tarihi 26 Mart 1915’tir. Mustafa Kemal’in Çanakkale cephesine geliş tarihi ise 25 Şubat 1915’dir.
*****
Düşman 25 Nisan 1915’de karaya asker çıkartacaktır. Ancak bu çıkartma nereye olacaktır?
24 Nisan 1915’de düşmanın komuta kademesi asıl çıkartma ve sahte çıkartma noktalarını belirlerler. Asıl çıkarma 6000 Kişilik bir Anzak birliği ile Ertuğrul Koyuna yapılacaktır.
24 Nisan’da bölgede keşif yapan Fransız gemileri en uygun yerin Ertuğrul Koyu olduğunu bildirir ve bu koya şamandıralar yerleştirilerek çıkartma yapacak gemilerin komutanlarına ‘’ Nerede bu şamandıraları görürseniz çıkartmayı oradan yapın.’’ derler.
Bundan sonrasını iki farklı görüşe göre yazacağım.
1- İşte bu noktada olaya doğrudan doğruya Yüce Rabbimiz el koyar. Bir mucize gerçekleşir ve bu şamandıralar şiddetli bir rüzgarın tesiriyle sürüklenerek Conkbayırı yarlarına gelirler. Yani dimdik bir duvara. Çıkarma yapmak için en elverişsiz noktaya...
2- Düşmanın attığı her adım, Teşkilat-ı Mahsusa tarafından takip ediliyordu. Bu takibi yapanlar genelde Türk kayıkçılarıydı ama bunların başı Tendos ( Bozcaada) Müftüsü Mehmet Efendiydi. Mehmet Efendi fener ışığı ile düşmanın her hareketini şifreli bir şekilde Türk ve Alman birliklerine bildiriyordu. İşte onun bu istihbaratı neticesinde Türkler şamandıraların yerini değiştirdiler ve böylece düşman en uygunsuz yerden karaya çıkmaya çalıştı. ( Biz tabii ki Müftü Mehmet Efendiden de habersiziz öyle değil mi)
İtilaf kuvvetleri 25 Nisan 1915 sabah 4.30 da başlattıkları ilk çıkarmanın yanlış bir yere yapıldığını hava aydınlanınca gördüklerinde bir oyuna geldiklerini anladılar ama iş işten geçmişti. Hemen ertesi gün yaptıkları soruşturmada Müftü Mehmet Efendi’ye ulaştılar. Tırışkadan bir mahkeme sonunda da idam ettiler.
Peki bu ilk karaya çıkan düşmanı kim karşıladı?
Sadece ve sadece 570 askeriyle birlikte 27. Piyade Alayı Komutanı Yarbay Şefik Bey karşıladı ve amansız bir savaş başladı. 570 askere karşı 6000 asker... Yalnız saha avantajı bizde. Biz yukarıdayız, adeta bir düz duvara tırmanmaya çalışan Anzaklar aşağıda.
Evet saha avantajı bizdeydi ama düşmanın sayısı çoktu. Yarbay Şefik Bey’in yardım isteği üzerine komutanlığını Binbaşı Hüseyin Avni Bey’in yaptığı ve Conkbayırı'na 17. Km uzaklıkta bulunan Bigalı köyünde konuşlu 57. Alay harekete geçti.
Anzaklar resmen çakılmışlardı. Bir sürü kayıp verdiler ama milim ilerlemeleri mümkün olmuyordu.
Eee? ‘’Mustafa Kemal bu olayın neresinde?’’ Dediğinizi duyar gibiyim.
Tamamının şehit olduğu söylenen ( Neden tamamının şehit olduğu değil de tamamının şehit olduğu söylenen dediğimi az sonra açıklayacağım.) 57. Alay da düşmanı ilk karşılayan 27. Alay da kimin komutası altındaydı hatırlayalım: 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in... Bu iki alayı- kendisine verilen emre itaatsizlik ederek- o bölgede konuşlandıran kimdi? Yine 19. Tümen komutanı Yarbay Mustafa Kemal.
Peki Mustafa Kemal’in bu savaşlarda rolü sadece bu kadar mıydı?
Hayır...
Hayır olmasına hayır da bölüm yine bayağı uzadı. Kalan kısmı gelecek bölümde anlatmaya çalışalım.
******
Not:
Mustafa Kemal bizzat kendisi 57. Alayın Çanakkale’de tamamının şehit düştüğünü anlatır anılarında. Ancak bizler 57. Alayı Kurtuluş Savaşında da görürüz. Bu nasıl oluyor?
Kesin bir cevap veremeyeceğim ancak tahminim şu iki noktada toplanır: 1- Evet 57. Alay çok şehit vermiştir ama tamamı şehit olmamıştır 2- 57. Alayın tamamı Çanakkale’de şehit düşmüştür ama bu kahraman alayın adı daha sonra da şanla şerefle yaşatılmıştır
( Mustafa Kemal Çanakale Savaşında Var Mıydı Yok Muydu? –2. Bölüm--- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 19.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.