Enkazda Ölüm

Öyle bir enkazda kalmışım ki
Nelerimi kaybetmedim
Şimdi ruhum bir can pazarında
Günler geçip gitmiş bilmemişim
Çok derin bir uykudaydım
“Uyku yarı ölüm” değil miydi?
Uyandım mı, uyanmadım mı?
Kıyamet gürültüsü kopunca
Ayırmak mümkün müdür?
Ne geceyi, ne de gündüzü
Dün dünyadaydım,
Bugün neredeyim?
Niye kimse yok yanımda?
Niye üstüm başım toz içinde
 
Duvarların yıkılma sesi gelmişti kulağıma,
Demir kokusu yayıldı sıkıştığım dehlize
Beton çürükleri savrulurken
Tavan kopup çökmüştü üzerime
Enseme oturduğunu hatırlıyorum kolonun
Bir de dedemin sözlerini;
”Ölümü yaklaşan insan yere bakmaya başlar.” derdi
Ah nur yüzlü dedem, ah!
Şimdi bende yere bakıyorum
Sağa sola dönmek mümkün değil
Göğe bakmak haddine mi?
Yoksa ölümüm yakın mı dede?
 
Evimiz sırtıma mı bindi anne?
Anne! Anne!

Duymuyor musun?
Sahi duymuyor musun beni?

Yoksa ben mi bağıramıyorum?
Ağzımın içi neden yapışkan bir sakız gibi?
Dudaklarım neden çamur, yapış yapış?
Neden hiçbir nesneyi seçmiyor?
Şu enseme oturmuş kolon da neyin nesi?
Sağa sola niye dönemiyorum?
Yıldızlar neden yere döküldü?
Yıldızlar kayıyor mu?
Hele benim yıldızım da kaydı mı anne?
Her yer karanlık
Dünüm silindi benden
Yoksa ölmek bu mu?
 
Ah anam, ah!
Sana koşamıyorum
Yüreğimde kan tükendi
Kıpırdamıyor kolum
Hislerim bitti can tükendi
Can tükendi…
 
02.03.2023
Durmuş Ali ÖZBEK
[email protected]
 

( Enkazda Ölüm başlıklı yazı Dalim tarafından 5.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.