'Kimse'nin kimsesi köylüsüyüm; cebimde, soru eklerinin klavye partizanlığı var. Uyandım, uyumaya. Kıyamet istasyonunda iki sevgiliyi gördüm; el ele. Ne ayıp şeydi şu devirde gözlerimin önünde sevmek, sevilmek!

Otuz iki dişini kırdım, nispet ilkelliğini yaşamanın, ellerim ısınıncaya dek, 'hoh'lu yaşamlar serdim, aşka. Kelimelerimin uğradığı haklı tecavüzlerin anlaşılmayan ve yorucu istikametine bindi, aklım.

Aruz vezninde nikahlar kıyıldı, cenin ögreticiligime. Sonra, düşündüm; iki kelimeyi, bir araya getiremeyen merhabalar bekletilmişti aşkta ve bu yüzden fazlaydım ben hep, sevilmeye. Beni, benim harflerimden anlayamazdı kimse; sanki ucuz etin yahnisiydim sevinirken. Hakkım, sevilmeye de mi yoktu, körpecikken? Bir de küsüyordu, şavkılar ilgilerin.

Hak ediyordum, ince ayrıntısına kadar ezber edilmeyi, okunmayı aşkta; sebebi, müsebbibi...

Yaşlı bir adamın, genç hissedebilmek arzusunun paranoyak mutluluğu kaldı, aşkta. Burnunu karıştırdığı acaba ile, uzun saçlarını kaşıdığı bitli varlığında ben ona tabii ki de fazlaydım.

Gecenin karanlığı örtüyor damgalı ayrılıkları, vesikası sebepten kuşlar ötüyor. Hangi ayrılığa cik ise, oradan koşturuyorum bir daha sevmemeye. Kirpiklerimde seboreik dermatit cinayetleri yaşanıyor, gözyaşı kuruluğu müsadesinde. Artık, çoktan kapalıyım bu yalvarışa; anamın ak sütü gibi helal; o serseriyi unutmak.

Bin dokuz yüz yetmiş iki kere dünyaya gelse, Bin dokuz yüz seksen dokuz kere yok ederim onu aşkta; on yedi yerinden parçalar aslanlığı nefretin; çünkü, ayıp etti aşka. Başka, tereddüt yorgunluğundan unutmak alevleri küllenir. Bir sebepten, hep sebebe; bir unutmaktan Bin gerçeğe...

İki de çocuk katmış; dünyanın uçkurundaki boşluğuna; harfler gibi dağınık sevişmiş. Varlığı kıyam, yokluğu çokluk müsveddesi... Kâğıdımın ince a harfi gibi yok edip, ayırdım onu kalbimin varlığından. Çok, düşe kalka büyüdü gözümde.

İsyankar sofraların çiğdem çitleyip çizgi film izlettiği yalancı baharların dev unutuş prodeksiyonuydum ben.

Damgası affı mütalaa olur; haczi aczinden...

Dilara AKSOY

( Kıyamet Düşesi başlıklı yazı dilara aksoy tarafından 2.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.