Ne acılar yaşandı, ancak yaşayan bilir
Hayata
sıkı sarıl, bugünler de geçecek
Yaş
kurşundan ağırdır, elbet taşıyan bilir
Teslim
ol Yaradan'a bugünler de geçecek
Kirpikler
ıslansa da, titrese de heceler
Gündüzlere
gebedir, sonsuz değil geceler
Tuz
buz olan canlara göz kırpıyor yüceler
Acı
sonsuz değildir, bugünler de geçecek
Tam
seksen beş milyonduk, can içinde candık biz
Zemheri
soğuğunda kor ateşte yandık biz
Bizi
o kurtaracak, iyiliğe kandık biz
Umudunu
kaybetme, bugünler de geçecek
Hatay'ımız
buz kesti kimi yanarken korda
Daima
beraberiz selde, tipide, karda...
Bizler
burada donduk Maraş üşürken orda
Kışın
ardı bahardır, bugünler de geçecek
Sevgiyi
erteleme, gün bugün, ân bu ândır
Topraklara
karışan, moloz değildir, candır
En
koyu karanlığın biraz ötesi tandır
Gecenin
ardı nehar, bugünler de geçecek
Dertli
yürek durulmaz, yaraları azdırır
Bu
afet körpelere nice mezar kazdırır
Acı
gönülde durmaz, ne ağıtlar yazdırır
Sabrın
sonu selâmet, bugünler de geçecek
Koptu
küçük kıyamet, yer yarıldı derinden
Korku
tüneyen yüzler sarardı kederinden
Rabbim
böyle afetin korusun beterinden
Her
şey bir imtihandır, bugünler de geçecek
Ana,
bacı, kız, kızan oturup ağlasa da...
Dertlilerin
feryadı yürekler dağlasa da...
Kader
deyip susanlar dilini bağlasa da
Dinecek
gözyaşları, bugünler de geçecek
Yürekler
yangın yeri, feryat figan içinde
Sorular
kümelenir neden'de ve niçin'de
Şimdi
bir hükmü yoktur ne hep'in ne hiç'in de
Sakın
küsme hayata, bugünler de geçecek
Ayaz
vurur yüreğe, gün ortası üşürüz
Gökte
yıldız misali karanlığa ışırız
Hele
hesap görülsün, ötede görüşürüz
Elbet
güneş doğacak, bugünler de geçecek
M. NİHAT MALKOÇ