Beşinci ölüm yıldönümün. Unutmadım... Unutamadım...
Bürümüş dikenler mezar taşını
Kurumuş otları yolmaya geldim
Gönül çeşmesine koyup başımı
Baba hasretinle dolmaya geldim.
Mazide kalınca yaşanan yıllar
Döküldü yapraklar kırıldı dallar
Silince izleri çağlayan seller
Vuslatı arayıp bulmaya geldim.
Kurudu gülşenim soldu yapraklar
Seni de bağrına bastı topraklar
Dün rüyamda gördüm yeşil başaklar
Baktım elindeydi almaya geldim.
Ecel aramıza çekilmiş sütre
Bulunmaz dünyada ölüme çare
Sen bir umman bense katrecik dere
Ben de o deryana dalmaya geldim.
Her hatıra şimdi acı bir hayal
Aklıma düşünce dilim olur lal
Tut elimden beni de yanına al
Artık misafirin olmaya geldim.
nuri baş