Dün de çıktı karşıma, masumca bakıştık.
Yorgunluğumuzu, anlamaya çalıştık.
Geçmişe de daldık, hayallere karıştık.
Öfkeler sarmıyor bütün bu yaraları,
Nefretler dindirmiyor içimizdeki harı.
Duygularımız solmuş, özlemler tutsak.
Yadsımış gönüllere, söz geçmiyor ancak.
Nereye baksak, hep ızdırap dolu,
Bitmek bilmeyen, bir dumanlı yolu.
Bir tarafımızda zemberekli zakkumlar,
Öbür tarafımızda kandiller zehir saçar.
Zamansız ve mekansız, derinden hıçkırıklarımız,
Dokunan kirli ellerin, yaraladığı
duygularımız.
Kuru bir hayalmiydi bu,
Yoksa düşlerimden çıkan yalnızlığım mı?
Feryadımızın yankıları, göklere
ulaşmadı mı?
Masumiyetinin gözyaşlarını bırakıp gitmek...
Belki de ayrılamıyorum, senden pek.
Mecburum buna, alışman gerek.
Baharda görüşürüz belki, yaşarız mutluluğu,
Sevgiyi de öğretirim sana, yalnızlığın çocukluğu.
İsmail AVCIOĞLU