Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 20.01.2023
Okunma Sayısı : 651
Yorum Sayısı : 7
Günün Yazısı

Bu Yazı 21.01.2023 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.
Soyguncular, Reziller Ve Dejenerelerden Müteşekkil Bir  Çemberin  İçinde

SOYGUNCULAR, REZİLLER VE DEJENERELERDEN MÜTEŞEKKİL BİR  ÇEMBERİN  İÇİNDE

Teodor  Herzl,  Sultan  II. Abdülhamit  ile  görüşememiş  olmasına  ve  bizzat  kendi  ifadesiyle  hayallerinin yıkılmış  olmasına  rağmen Kudüs’te  bir  yahudi  Devleti  kurma  fikrinden  vazgeçmiş  değildi. Hele  hele  de  başta William  Henry  Hechler  olmak  üzere bazı Hıristiyanların  Siyonizme  verdikleri  destek, hatta  bu  konuda  Yahudilerden  daha fazla  çaba  sarfetmeleri onun  bu meseleye  daha  sıkı  sarılmasına  sebep  oldu.

William  Henry  Hechler,  Teodor  Herzl’in kitabını  okuduktan  sonra  o  kadar  heyecanlanmıştı  ki  bu  heyecanının  ifadesi  olarak  Theodore Herzl’in Yahudileri Filistin’e geri döndürmesi için Allah tarafından gönderilen bir Peygamber olduğunu  söylemekten  kaçınmıyordu.

Yahudi  gençleri ‘Chovevei Zion’(Siyonu Sevenler) veya ‘Chibbath Zion’(Siyon Sevgisi) gibi  dernekler  kurarak Siyon amacı  için  çalışırlarken William  Henry  Hechler  de  Yahudiler Arasında Hristiyanlığı Yayma Cemiyeti / London Society for the Promotion of Christianity Among the Jews”  adlı  bir derneğin üyesi olarak Hristiyanlık adına Siyasi Siyonizm’e destek verilmesi gerektiğine inandığından, elindeki tüm imkânları Teodor Herzl’in emrine vermeye karar vermişti.

Nihayet  Herzl, 27 Ağustos 1897 tarihinde İsviçre’nin Basel kentinde üç gün sürecek olan, Birinci Siyonist Kongresi’ni toplamaya muvaffak oldu ve  söylemeye  gerek  yok  William  Henry  Hechler  de  o  kongredeydi.

Evet...  Hep  Siyonizm  deyip  duruyoruz  da  nedir  bu  Siyonizm?  Kısaca  izah  edelim.

Siyon kelimesi yaklaşık 2.500 yıldır kullanılmasına rağmen siyasal bir düşünce akımını simgeleyen bir anlam olarak ilk kez 19. yüzyılın son çeyreğinde bir Rus Yahudi olan Nathan Birnbaum tarafından siyasal düşünceler literatürüne sokulmuştur. Birnbaum kendi çıkardığı Kendi Kendine Kurtuluş adlı derginin 1 Nisan 1890 tarihli sayısında Siyonizm’i, Yahudileri Filistin’e yerleştirme amacını güden ve üyelerini Yahudilerin oluşturduğu bir siyasal parti örgütünün kurulması olarak belirtmiştir. Bu terim kısa süre içinde Yahudi çevrelerce benimsenmiş ve Yahudi milliyetçiler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Tevrat’a göre Yehova kutsal toprakları kıyamete kadar İbrahim Peygamber ve onun ümmetine vermiştir. Bu inanç çerçevesinde Yahudiler için Siyon dedikleri Kudüs ve çevresine dönme, kralları Süleyman tarafından yapılan kutsal mabetleri Beyt-i Makdis’i yeniden inşa etme, daha sonra üstün Yahudi ırkını Nil’den Fırat’a ve nihayet bütün dünyaya ekonomik ve her türlü güç bakımından hâkim kılmak Tevrat’ın ana prensibini oluşturmaktadır. İşte Siyonizm bu hedefleri gerçekleştirmek isteyen ırkçı ve emperyalist Yahudi milliyetçiliğinin adıdır. Bu inanç Yahudilerin benliklerine öylesine işlemiştir ki, bir gün diasporadaki bütün Yahudilerin, onları kutsal topraklara yeniden götürecek bir Mesih’in öncülüğünde Kral Davud’un altı köşeli yıldızı altında toplanacağına inanmış ve bunu sabırla beklemişlerdir.

1897’de  yapılan  I. Siyon  Kongesinden  sonra  Teodor  Herzl  bu  kongre  için  şunları  söylüyordu:  ‘’ Ben Basel’de bir Yahudi devleti tesis ettim. Ben bunu bugün yüksek sesle söylesem bütün dünyadan bir kahkaha tufanı yükselir. Fakat bundan beş sene sonra belki elli sene sonra ise muhakkak herkes bunun böyle olduğunu anlayacaktır.’’

I. Siyon  Kongresinden  sonra  Teodr Herzl, William  Henry  Hechler  ile  ilgili  olarak  da  şunları  söylüyordu: “ Şayet  Filistin’e gidersek İngilizlerin dindar Hırlstiyanları bize yardımcı olacaklar. Çünkü Onlar, Yahudiler vatanlarına dönerlerse Mesih’in (Hz.İsa) geleceğine inanıyorlar.

....İngiltere’nin Viyana sefareti Rahibi William Hechler beni ziyaret etti. Projemi büyük bir heyecanla karşıladı. O da hareketimin (Siyonizm) “Peygamber Meselesi” olduğuna inanıyor. Bana harbiyeli subaylar için hazırlanmış olan büyükçe bir Filistin haritası gösterdi. Dört sayfadan oluşan harita açıldığında tüm odayı kapladı. Gururla bana “ Senin için temeli hazırlamış bulunuyoruz “ dedi. Plana göre yeni tapınağımız ülkenin tam ortasında olacaktı. Bu arada eski mabedin yerini de gösterdi.”


I. Siyon  Kongresinden  sonra  William  Henry  Hechler  bütün  enerjisini  Teodor  Herzl  ve  Alman  İmparatoru  Wilhem’i  buluşturmak  için  harcadı.

1898  Yılına  geldiğimizde  İmparator  Wilhelm’in  Osmanlı  Devletine ve  tabii  ki  Padişah  II. Abdülhamit’e  bir  ziyareti  söz  konusu  olmuştu.

Teodor  Herzl bu fırsatı  değerlendirmek  için  İstanbul’a  geldi. Bir  Macar  Yahudisi  Türkolog  ve II.  Abdülhamit’in  sevdiği  bir insan olan  Arminus Vambery’nin aracılığı  ile 18  Ekim  1898’de Yıldız  Sarayında  Kaiser  II.  Wilhelm  ile  yüz  yüze  gelerek  konuştu ve  Yahudilerin  mutlaka  Filistin’e  yerleştirilmesi  gerektiğinden  bahsetti. William  Henry  Hechler  vasıtasıyla  gıyaben  tanıdığı  ve  amacı  hakkında  bilgi  sahibi  olduğu  Herzl’e,  Kaiser  Wilhelm  kısaca  ‘’ “Bana tek kelimeyle Sultan’dan neyi istemem gerektiğini söyle” dedi. Herzl’in cevabı, “Bir arazi şirketi, Alman himayesi altında bir arazi şirketi.” oldu.

1899’da  Nevlinsky’nin  ölümü  üzerine  onun  yerini  Vambery  aldı.

 *18 Eylül 1900’da Teodor Herzl Vambery’yi Macaristan’daki Peşte’de ziyaret etti. Vambery ona Abdülhamit’in kendisini 1901 Mayıs’ında huzura kabul edeceğinin sözünü verdi.

*17 Mayıs 1901’de Herzl nihayet amacına  erdi.  Yani II.Abdülhamit’in huzuruna çıktı.  Sultan ona, “Ben daima Yahudilerin dostu olmuşumdur, daima da öyle kalacağım. Gerçekten ben sadece Müslümanlara ve Yahudilere dayanmaktayım. Diğer tebaam hakkında aynı emniyeti besliyorum diyemem” dedi. Sultan Abdülhamit, zulüm gören Yahudilerin iltica edebilmeleri için imparatorluğun bütün sınırlarını Yahudilere açık tuttuğunu söyledi.

18 veya 19 Mayıs 1901’de  Saray, Herzl’e Birinci Dereceden Mecidiye Nişanı verilmesine karar verdi.


21 Mayıs 1901’de  İstanbul’dan ayrılan  Herzl  Sultan Abdülhamit  ile yaptığı bu  ilk  görüşmeden  sonra  onunla  ilgili  düşüncelerini hatıratında  şöyle  dile  getirmişti: “Sultan’ın benim üzerimde bıraktığı intiba onun zayıf, gevşek fakat tamamen iyi bir insan olduğudur. Onun korkunçluğuna da inanmıyorum, sinsiliğine de... Onu daha çok soyguncular, reziller ve dejenerelerden müteşekkil bir çemberin içinde, derinden bedbaht bir mahpus gibi görmekteyim. Bu çevredir ki her türlü rezilliği yapmakta ve onun namına yapmış gözükmektedir.

…Yıldız Sarayı kliği tam bir mücrimler çetesidir. İcra ettikleri her cürümden sonra şuraya buraya dağılıyorlar ve sanki her şey hükümdar adına yapılmış gibi hiç kimse sorumlu olmuyor.”


Evet  II. Abdülhamit’le  ilgili  en  doğru  değerlendirmeyi  maalesef  onu  hayatında  ilk  kez  gören  bir  Yahudi  yapıyordu.  II. Abdülhamit  gerçekten de etrafı  soyguncular,reziller,dejenere  olmuş  insanlarla  dolu  bir  çemberin  içindeydi.

*26  Aralık  1901’de Basel’de  5. Siyonist  Kongresi yapıldı  ve  Teodor  Herzl Kongre  başkanı  olarak II. Abdülhamit’e  bağlılık telgrafı  gönderdi.

*5  Şubat  1902’de Teodor  Herzl  çok acil  olarak İstanbul’a  çağrıldı.

15 Şubat 1902’de  İstanbul’a  gelen  Herzl’e  daha  önce  padişah  ile  yaptığı  konunun  yanlış  anlaşıldığı, Yahudilerin Anadolu, Suriye,Mezopotamya  dahil  ama Filistin  hariç  her  yere  yerleşebilecekleri, Yahudilerin Filistin’e yerleştirilmesini gözetecek ve Osmanlı adına madenleri işletip borçlarını  üstlenecek bir Osmanlı-Yahudi şirketinin kurulması konusundaki teklifinin  ise  reddedildiği  bildirildi.

*3 Mayıs 1902’de  Herzl, bir  kez daha  Abdülhamit’in  huzuruna  çıktı  ve  Kudüs’te bir İbrani Üniversitesinin kurulmasını önerdi. Böylece Osmanlı talebelerinin tahsilleri için yurt dışına gitmeleri gerekmeyecekti. Ancak  padişah bu  teklifi de reddetti.

*
28 Temmuz 1902’de Tedor  Herzl Abdülhamit’e verdiği raporda Osmanlı borçlarının yapılandırılmasına yönelik 30 milyon Sterlinlik bir anlaşma karşılığında  Mezopotamya ve Filistin’in bir parçasında iskân (yerleşme) izni veya ayrıcalığı talep etti. Tabii  ki  bu  teklifi de  reddedildi.

Peki  tüm  bu  görüşmeler  hatta  nişanlar  verilmesi  nedendi?


II Abdülhamit Herzl’i Fransızlarla yürüttüğü pazarlıklarda bir koz gibi kullandı.Neticede, Fransa Maliye Bakanı Maurice Rouvier Abdülhamit’e uygun şartlarla anlaşmaya varınca Herzl’in girişimleri boşa çıkmış oldu.

II. Abdülhamit  Kudüs’te  bir  İsrail  Devletinin  kurulmaması  için  büyük  bir  direnç  gösteriyordu  ama  Teodor  Herzl’in   anılarında  ifade  ettiği  gibi  etrafı  dejenere  olmuş soyguncu  ve  rezillerle  doluydu.  Nitekim  Mabeyin teşrifatçısı İbrahim Bey İstanbul’u terk etmeye hazırlanan Herzl’e “Size Zat-ı Şâhânenin son derece sempatisi ve hürmeti vardır. Sizin, kavminiz için yapmak istediğiniz asil bir şeydir. Siyonizm esasen asildir” dedi.

Evet...Padişahın  burnunun  dibinde  Mabeyin  Teşrifatçısı  olarak  görev  yapan  biri ‘’ Siyonizm  esasen  asildir.’’  Diyordu.

Yolları  Kudüs’te  kesişen  üç  kişiden...

Teodor  Herzl  Filistin  topraklarında  bir  İsrail  Devleti’nin  kurulduğunu  hatta ‘’ Filistin  topraklarında  bir  İsrail  Devleti  kurmak  için  Abdülhamit’i  tahttan  indirmekten  başka  çare  yok.’’  Demiş  olasına  rağmen  onun  tahttan indirilişini göremeden  1904  Yılında  henüz  44  Yaşındayken  öldü.

II.  Abdülhamit 1909’da  tahttan  indirildi  ve  dokuz  sene  sonra 1918’de  vefat  etti. Bu  dokuz  sene  zarfında  önce Trablusgarp’ın ( Libya )  Daha  sonra  Balkan  topraklarının  ve  nihayet 1917’de  Kudüs’ün  İngilizler’in  eline  geçtiğini  gördü. 10 Şubat 1918’de  öldüğünde  Osmanlı  Devleti  artık  son nefeslerini  vermek üzereydi.

1931’de ölen William  Henry  Hecler  de  Kudüs’te  bir  İsrail  Devleti’nin  kurulduğunu  göremedi.  Ama  Kudüs’ün Osmanlı  Devleti’nin  elinden  çıktığını ve  hatta  Osmanlı  Devleti’nin  yıkıldığını  gördü.

Teodor  Herzl  ne  demişti  1897’deki  I. Siyon  Kongresinde?

‘’ Ben Basel’de bir Yahudi devleti tesis ettim. Ben bunu bugün yüksek sesle söylesem bütün dünyadan bir kahkaha tufanı yükselir. Fakat bundan beş sene sonra belki elli sene sonra ise muhakkak herkes bunun böyle olduğunu anlayacaktır.’’

Aynen  dediği  gibi  oldu. I. Siyon  Kongresinden 51  Yıl  sonra  1948’de  Filistin  toprakları  üzerinde  İsrail  Devleti  kuruldu.

RESİM: II.  Abdülhamit’in  Filistin’de  Yahudilere  toprak  satılmasını  yasaklayan  21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1307 (1891) Tarihli  Fermanı.
( Soyguncular, Reziller Ve Dejenerelerden Müteşekkil Bir Çemberin İçinde başlıklı yazı Sami Biber tarafından 20.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.