Bize dünden duyurum yapılmıştı zaten bugün saat tam üçte,konferans salonunda personel eğlencesinin yapılacağına dair tabi eğlence deyince koşa koşa gidenler oldu zaten mesai saatinin bitmesine bir saat vardı,onu da orada harcayacaklardı.Sabahtan beri,"tansiyonum çıktı çok hastayım çok halsizim"diyen emeklisini bekleyen elli sekiz yaşındaki abla ise düşmanından kaçan asker misali dört nala,benden önce salona gidiverdi oysa romatizma hastalığı vardı.
Bu tip etkinliklerde pastahane departmanına büyük işler düşer,hummalı çalışma vardı,hepsinin elllerine sağlık;pastalar,kekler ve kurabiyeler tadılmaya değerdi.
Ekonomik şartlar bizim sosyal hayatımızı en derinden etkileyen olgular bütünüdür.Eskiden personel geceleri düzenlenir ve çekilişler yapılırdı ve çekilişlerde;buzdolabı,televizyon,ütü,çeyrek altın,dikiş makinası gibi sürprizler kullanıcılarını sevindirirdi.Elbette bu birbirinden güzel hediyeler artık geride kaldı,çünkü bunların her biri servet niteliğinde artık.
Toplantı salonunu tıklım tıklım dolduran seyircelere kısa bir konuşma yaptı personel müdürü ve çekilişlerin yapılacağını söyleyip herkese bol şanslar ve eğlenceler dileyerek kürsüden indi.
Her şey güzeldi ancak çekilişler usulsüzdü ve bu konuda çok şikayetler var:
1. Dört-on iki vardiyasında çalışanların büyük bir kısmı katılamadı hatta kimilerinin bundan haberi bile yoktu.
2. İki veya üç sefer çekiliş yapanlar oldu ve bunların önlemleri alınabilirdi yani bir sefer veya iki sefer seçim hakkı olsaydı,bu haksızlık ortadan kaldırılabilirdi.
3.Böylece bir kişi iki farklı hediyeye ulaşırken diğerleri boynunu büküp olup bitenleri seyretmekle yetinmezdi.
Bana ne mi çıktı,son model bir araba 😊.Yarın ki yapacağım ilk iş notere gidip tastikletmek olacak,insanlık hali belli mi olur,belki "yanlışlık oldu"deyip vazgeçerler.
Ben kim,araba kim,tabiki şaka yaptım...
"Teşekkür ederiz," yazıyordu kalın harflerle zarfın içindeki uzun ince bir kağıtta,ben de içimden "rica ederim,"diyerek salonu terkettim elimdeki kağıtları bütün hıncımla buruşturup çöpe atarak.