Lisan-ı Kal

LİSÂN-I KÂL


Dert eyleyip haykırdık dünyânın hâllerini,
Görmüyorduk bu hânın güzel emsâllerini,
Ey nefis sürme bize o hunhâr ellerini,
Ne yazık ki kaybettik en tatlı uykuları.



Dağılmış ahvâlleri daim kusursuz gördük,
Gönlümüze kibirden nice duvarlar ördük,
Hep yukarıya baktık, altta kalana kördük,
Ne yazık ki kaybettik samimi duyguları.



Lisân-ı kâl zirvede, dinleyen hayran kalır,
Gönül riyâya düşmüş, emri seytandan alır,
Hayatından sıkılıp yürekleri daralır,
Ne yazık ki kaybettik can veren coşkuları.



Düşürmedik ağızdan, onca derdi amanı,
Şükretmeden geçirdik en kıymetli zamanı,
Yanlış yerde aradık derdimize dermanı,
Ne yazık ki kaybettik düşmana kuşkuları.



Bu sözler kendimedir, gafletimi biçerim,
Ateşten kadehlerle pişmanlıklar içerim,
Bu aşkın kapısını ancak düşte geçerim,
Ne yazık ki kaybettik kabirde sorguları.


( Lisan-ı Kal başlıklı yazı KelâmsızŞair tarafından 15.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.